Pırıl Tatile Hazırlanıyor!

unnamed

‘Sanki her şey tamammış gibi, mükemmel valiz toplayıcı edasıyla eve son bir bakış atıyorum. Kapının ucundan sanki bütün evi görebilecekmişim gibi. Asansörde bir gerilim hakim. The Baba yüzünde ‘kimbilir yine ne unuttu’ bakışı ile bana bakıyor. Gözlerimi kaçırıyorum. Kesin yine bir şey unuttum…’

Pıtır ve The Baba her yıl bir kez bir hafta tatil yapmayı alışkanlık haline getirmişlerdi. Pıtır dünyaya gelmeden evvel başladıkları bu alışkanlığı devam ettiriyorlardı. Hatta Pıtır hamile iken de tatile çıkmışlardı ama 34. haftada. Dolayısıyla o tatil The Baba için hasta bakıcılık ile geçmişti.

Pıtır doğduktan sonra gidilen ilk tatil de ne olduklarını anlamadan geçen bir hafta olmuştu. Zaten hemen o tatilde anlamışlardı çocuklu tatilin ne menem bir şey olduğunu 🙂

Tatil hazırlığının en meşakkatli kısmı valiz hazırlığı elbette. Bu görev onlar için iki aşamadan oluşuyordu. Pıtır açılışı ve gelişmeden The Baba kapanıştan sorumluydu.

Yine böyle bir hazırlık sırasında Pıtır seri hareketlerle valize yerleştirilenleri etrafa saçarken, Pırıl aynı serilikle kendisine karşılık vermeye çalışıyordu. Gidecekleri yer bir tatil beldesi olduğundan keyifler yerindeydi tabi. Yoksa herşeyi 2 kez yapmak can sıkıcı olabilirdi!

The Baba akşam son kontrolleri yapacaktı. Gün içinde belirli periyodlarla arayıp son durum bilgisi alıyordu. Korku-gerilim tadında evden çıkış serüveninin başlamasına saatler kala Pırıl, -kendince- en mükemmel valizi hazırlamaya çalışıyordu. Asla The Baba nın performansına yaklaşamazdı elbette ama en azından deniyordu.

En büyük boy valizin tahsis edildiği Pıtır, her yaşında farklı ihtiyaçlara sahip olduğundan valiz boyutu değişmemekte idi. Özellikle 2 yaşa kadar olan dönemde bir yaz tatili valizi aşağıdaki temel unsurları içermeliydi!

-Kılık kıyafet grubu (Kolsuz, kısa kol, uzun kol body. Tshirt, uzun kollu sweatshirt, hırka. Kız çocuk ise; Elbise, tulum, etek. Pantolon, şort, eşofman altı. İç çamaşırı. Çorap. Şapka. Deniz kıyafetleri. Havlu)
-Ayakkabı kutusu ( Kapalı, açık, terlik, Deniz ayakkabısı)
-Banyo grubu ( Saç ve vücut şampuanı, deniz süngeri, tırnak makası, pamuk, banyo kitabı, diş fırçası)
-Ecza çantası ( Diş jeli, ateş ölçer, yara/yanık kremi, sinek kovucu sprey, güneş koruyucu krem, güneş sonrası krem, nemlendirici)
-Oyun çantası (Deniz oyuncakları, seyahat oyuncakları, kitap, çıkartma kitabı, oyun kitleri **bu konuda güzel fikirler yazının sonunda**)
-Bez, ıslak mendil

Kendiniz için ise;
-Kılık kıyafet
-Banyo malzemesi
-Ayakkabı
-Şarj aleti

Tüm bunları listeleyebildiği düşünülürse; Pırıl gayet de başarılı aslında ama yetmez! Mutlaka bir eksik var! Siz buldunuz mu? Var, var, daha dikkatle bakın 😉

Pırıl, tüm hazırlığını yapıp, gruplar halinde yatağa dizdiği herşeye bir göz gezdirdi. İyi iş çıkarmıştı. Valize koyma işi The Baba nındı. Her bir kıyafet grubu itinayla poşetlenecek, sertten yumuşak paketlere doğru bir sıralama ile yerleştirilecek.

Her valiz hazırlama sürecinde, zamanın nasıl da hızlı geçip gideceğini düşünüyordu Pırıl. Çabucak geçecek ve sonra bu valiz boşaltılmak ve posta posta yıkanmak üzere çamaşır makinesinin yanına konacaktı. Neyseki dönüş yolunda biten bezler ve ıslak mendiller sayesinde alış verişte aldığı şeyler için yer açılmış olacaktı. Pırıl için tatilin en güzel kısımlarından biri de o alışverişti. Yurt dışı ise; çikolatalar, parfüm, makyaj malzemesi filan. Yurt içi ise gidilecek yer; magnetler, gidilen yerim ismi yazılı plaj çantası (en sevdiğim), ev eşyaları filan. Hele de yazlık pazar varsa oh mis!

Ve sonunda herşey hazır. The Baba gelip son kontrolleri yapıyor. Yukarıdaki listede sizin de farkettiğiniz eksiği tespit edip, kesin bir eksik var demiştim diye söylenerek onu da yerleştiriyor. Pırıl, Pıtır’ın tüm girişimlerine rağmen ortalığı toplayıp, ertesi gün tatile gidecek olmanın tatlı heyecanı ile uykuya dalıyordu.

Sabah o tatlı heyecan yerini evden çıkma gerilimine bıraktığında Pırıl, her fırsatta, tatile gidiyoruz yuppi tadında yaşanan telaşı yok sayıyordu. The Baba herşeyi kusursuz yapmış olmanın gururu ile kapıya yöneldiğinde Pırıl hala eve endişeli bakışlar atıyordu elbette 🙂 The Baba nın 53. ‘Hadi’ si ile birlikte kapıdan dışarı attılar kendilerini. Asansörde otopark tuşuna basıldığında ise derin bir sessizlik hakimdi. Sessizliği asansör kapısından çıkarken gelen ‘hadi’ bozdu ve herkes gülüyordu…