Kolik, ‘’Diğer açılardan sağlıklı bebeklerde iki hafta- dört aylık arasında görülen, en az üç haftadır devam eden, haftada üç gün ve günde üç saatten uzun süreli huzursuzluk ve ağlama nöbetleri’’ olarak tanımlanır. Genellikle 2. haftadan sonra başlar, 4-6. haftalarda pik yapar ve çoğunlukla 4 ay civarında geçer.
Eğer bebeğiniz tokken, uyarıcıların olmadığı bir ortamda, saniyede 1-3 kere olacak şekilde yavaşça ritmik sallamayla ve pışpışlamayla susuyor ve bırakınca tekrar ağlamaya başlıyorsa yüksek ihtimalle koliktir.
Kolikli bebeğim için neler yapabilirim?
1) Uzman görüşü alın: Sebepsiz ağlamaları olan bir bebeğiniz varsa eğer, kolik veya gaz sancısı diye geçiştirmeden önce mutlaka bir çocuk doktoruna başvurun. Kolik için çözümler aramaya başlamadan önce bebeğinizde ağlamaya yol açacak bir hastalık (idrar yolu enfeksiyonu, mide reflüsü, inek sütü protein alerjisi, geçici laktaz enzim aktivitesi düşüklüğü, parmak veya penise saç, iplik dolanması, bağırsak tıkanıklığı, kabızlık vb.) olmadığından emin olmak için mutlaka bir çocuk doktoruna başvurun.
2) Emzirin: İnfantil kolik, asla emzirmeyi bırakmanın bir nedeni değildir ve anne sütüyle beslenen bebeklerde anne sütü asla kesilmemelidir Anne sütünde bulunan enzimler bebeğin bağırsaklarında gaz oluşumuna daha az neden olur. Emzirirken, bebeğinizin tüm memeyi boşaltmasına izin verin. Bir memeniz boşalmadan diğer memeyi emzirmeyin. Bebeğinizin bir memeyi iyice boşalttığına ve doyduğuna emin olana kadar emzirin.
3) Mama seçimine dikkat! Eğer bebeğiniz formül süt ile besleniyorsa, doktorunuza danışarak daha az koliğe neden olan bir formül sütü tercih edin. Bebeğin nasıl beslendiği değerlendirilmeli ve bebeğe bakan kişi bu konuda desteklenmelidir. İnfantil kolik, asla emzirmeyi bırakmanın bir nedeni değildir ve anne sütüyle beslenen bebeklerde anne sütü asla kesilmemelidir.
Fermantasyon işlemi sonucunda elde edilen ve sabit miktarda laktaz içeren FOS:GOS (FruktoOligoSakkaritler ve GalaktoOligoSakkaritler) katkılı formül sütlerin infantil kolikli bebeklerde ağlama sıklığını azalttığına dair veriler vardır. Bu konuda daha geniş çaplı çalışmalar hala sürmektedir.
Formül sütlere prebiyotik veya probiyotik eklenmesiyle infantil koliğin gerilediğine dair kanıtlar olmasa da beta-palmitat eklenmesiyle elde edilen sonuçlar kısmen daha iyi gibi gözükmektedir.
Laktozu azaltılmış formül sütlerin veya beslenme sırasında laktaz enzimi eklenmesinin barsakta hidrojen gazı yoğunluğunu azaltarak ağlama ataklarını azaltacağı bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Ancak, tedavide kullanılabileceğine dair yeterli düzeyde kanıtlar bulunmamaktadır.
4)Uygun pozisyonda besleyin: Emzirme sırasında yutulan hava bebekte koliğin şiddetini artırır. Bebeğin beslenirken hava yutmasını önlemek için meme ucunu mümkün olduğunca en geniş şekilde bebeğin ağzına verin. Eğer bebeğiniz biberon ile besleniyorsa biberonu dik tutarak hava yutmasına engel olun.
5)Rutin herşeydir: Bebeğinize uygun bir gece rutini oluşturun. Biraz sessizlik ve karanlık her ikinize de iyi gelecektir. Hep aynı odada ve yatakta uyutun. Uyku odası sakin ve sessiz olmalı, oda ne çok sıcak ne de çok soğuk olmalıdır. Uyumadan önce ılık banyo yaptırın ve hafif kundaklayın. Kundak, kendini anne karnında ve güvende hissetmesine neden olacaktır.
6) Kısa bir mola size iyi gelecektir: Kolikli bir bebek anne-babayı çileden çıkarabilir. Bebeğin fiziksel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra bir süre onu eşinize, annenize, güvenilir bir bakıcıya bırakıp, zevk aldığınız bir şeyi yapın. Mola vermekten korkmayın. Unutmayın ki bebekler, annelerin stresini ve mutsuzluğunu hissederler. Mutlu anne, mutlu bebek demektir. Önce kendinizi rahatlatın, yalnız değilsiniz ve bu durum geçecek.
7) Mümkün olduğunca sık ten teması kurun: Ev içinde gezerken bile bebeğinizi kanguru/sling yardımı ile taşıyın. Her fırsatta sarılın, kucağınıza alın. Kucaklama, sarılma, slingle taşıma bebeğe anne karnındaki yaşantısını hatırlattığı için rahatlamasını sağlayabilir.
8) Masaj yapın: Karnına ve sırtına nazikçe dairesel hareketlerle masaj uygulayın. Bunu yaparken uygun bir masaj yağı (uygun asit derecesinde bir zeytinyağı da olabilir) kullanabilirsiniz. Öncesinde bebeğin karnı ve sırtına yayılacak sıcak uygulama masajın etkisini güçlendirecektir.
9) Ritm yaratın: Araba gezisi, puset gezisi, sarsmadan sallama kısa süreliğine de olsa bebeğinizin sakinleşmesine yardımcı olabilir.
10)Beyaz gürültüden faydalanın: Saç kurutma makinesi, elektrik süpürgesi, süt sağma makinesinin sesi gibi gürültülerin bebekleri sakinleştirdiği bulunmuş. Bir teoriye göre bu tür gürültüler anne karnındaki gürültüyü andırdıkları için bebekler bu gürültülerle susuyor)
11) Bitki çayları: Papatya ve rezene gibi bitki çaylarının kolik semptomlarını azalttığını gösteren veriler mevcut ama gene de bu ürünlerin tedavide önerilmesi için yeterli düzeyde kanıt yoktur.
Ayrıca tıpkı ilaçlar gibi bitkilerin de yan etkilerinin olduğunu, faydaları kadar zararları ve bazı istenmeyen etkileri de olabileceğini unutmayın ve doktorunuza danışmadan bebeğinize bitki çayı vermeyin. Bir bitkinin veya ilacın yüzyıllardır kullanılıyor oluşu o ilacın veya bitkinin tamamen güvenilir olduğunu göstermez. Özellikle kilo alımı az olan iştahsız bebeklerde, midede hacim kaplayıp iştahı ve anne sütü alımını azaltacağı için bitki çayları önerilmez.
12) İlaçlar: Kolik tedavisinde kesin etkinlik gösteren bir ilaç maalesef henüz bulunamadı. Elimizdeki veriler, ilaçlardan ziyade davranışsal tedavinin daha etkili olduğu yönünde. O nedenle fazla miktar ve sayıda ilaç kullanmaktan kaçının. Alkol ve fenobarbital içeren ilaçları kesinlikle kolik tedavisi için kullanmayın..
Kaynak: http://www.turkpediatri.org.tr/PediatriData/userfiles/file/FSSH.pdf
- 0
- 1787
- 0
