Hayaller 50-50, Gerçekler 27-73!

“Kuvvetli yatırım, cesur savunma ve karşı durulamaz politik istekle, tüm dünyada kendimizi cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına adayalım. Ortak geleceğimiz için daha büyük bir yatırım yoktur.” — Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Ban Ki-moon

Kadınlar Günü, kadın istihdamı adına her sene gelişmelere ve geride kalınan noktalara bakmak için iyi bir fırsat oluyor.

Maalesef Türkiye halen Avrupa ülkeleri arasında kadınların iş gücüne katılım oranının en düşük olduğu ülke… Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre toplumsal cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında 125’inci sırada. Çalışan nüfusun sadece yüzde 27’si kadın. Kadınların istihdam piyasasında dezavantajlı konumda olmasının en önemli nedeni ev içi sorumlulukların adaletsiz bölüşümü. Çalışan kadınların işi bırakma nedenlerinin başında evlilik, gebelik ve çocuk bakımı geliyor. Kadınların yüzde 25’i evlendikten sonra, yüzde 14’ü ise gebelik ve çocuk bakımı nedeniyle işten ayrılıyor.

Ipsos’un Nutricia için gerçekleştirdiği Çalışan Annenin 1000 günü araştırmasında ise, işi bırakan annelerin yarısından fazlasının olumsuz duygular içinde olduğu ortaya çıkmış. Bu annelerin yüzde 23’ü çalışmayı bıraktıkları için kendilerini mutsuz hissetmekte, yüzde 11’i ise pişmanlık duymaktadır.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)Türkiye Ofisi’nin yürütmekte olduğu “Kadınlar için Daha Çok ve Daha İyi İşler araştırması da özetle şunları söylüyor; Türkiye’de toplumsal cinsiyete dayalı ücret farklılığı yüzde 20; kayıt dışı istihdam oranı kadınlar arasında yüzde 44, erkekler arasında yüzde 28; Türkiye’de kadınların en çok istihdam edildiği 5 meslek ise temizlik görevlisi, satış danışmanı, muhasebeci, makineci (dikiş), sekreter…

Şu ana kadar okuduklarınız biraz içinizi daralttı biliyorum. Ama Kadınlar Günü’nde canınızı daha fazla sıkmak niyetinde değilim. Birleşmiş Milletler’in, 2016 Kadınlar Günü kampanyası; “Gezegen 50-50; 2030: Cinsiyet Eşitliği İçin Ayağa Kalk” sayesinde bir umudumuz var. Kulağa çok hoş geliyor değil mi? Eşit… Eğitimden, iş hayatına her alanda kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu bir dünya… Birleşmiş Milletler, bu hayali gerçekleştirmek için Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi oluşturmuş. Bazı ana amaçları şöyle:

  • 2030’a kadar tüm kız ve erkek çocukları tamamıyla özgür, eşit, kaliteli ilk ve orta öğretim eğitimi almalıdır.
  • 2030’a kadar tüm kız ve erkek çocukları okul öncesi eğitimden faydalanmalı ve ilkokula hazır hale gelmelidir.
  • Her çeşit ırkçılığın sonu gelmeli ve kadınlar her alanda var olmalıdır.
  • Kadınlara ve kız çocuklarına toplumsal ve özel alanda her türlü şiddet engellenmelidir. Trafikte istismardan, cinsel istismara kadar…
  • Kadına zarar veren bütün deneyimler ortadan kaldırılmalıdır. Çocuk yaşta zorla gerçekleştirilen evliliklerin ve bu nedenle oluşan genital sakatlıkların önüne geçilmelidir.

Yani Türkiye için gerçekler şu anda 27-73 olsa da, 2030 da hayaller 50-50! Olur mu olur! Bakarsınız kadın erkek istihdamını ülkemizde eşit düzeye çıkartacak koşullar ve yasalar oluşur. Sanıyorum işe önce yasaları çıkartacak olan meclisten başlamak gerekecek : ) Türkiye’de milletvekillerinin yalnızca yüzde 14,7’si kadın ve bu oran da dünya ortalamasının çok altında…

Kadınlar Günü’nüzü kutlar, Gezegen 50-50’de yaşayacağımız günlerin hayaliyle sizleri baş başa bırakırım. Bir dahaki yazıda buluşmak üzere…

Ayşe ACAR

Tüm yazılar için; tıklayın.