Kadın İstihdamı Artık Ödüllendiriliyor

1981 yılında New York’lu bir editör, işletme ve işçi hakları alanında çalışan iki gazetecisinden, Robert Levering ve Milton Moskowitz’den “100 Best Companies to Work for in America” adlı bir kitap yazmalarını istedi. İkili, değerlendirecekleri 100 şirketi bulma konusuna şüpheci yaklaşsalar da kabul ettiler ve 25 yıldan uzun sürecek mükemmel işverenleri araştırma, tanıma ve inşa etme yolculuğuna başladılar. İş yerinde güvenin rolü ilk kez 1984’teki öncü kitapta esas haline gelmemiştir; onun 1988’deki devamı olan “A Great Place to Work: What makes some employers so good – and most so bad (Çalışmak İçin Harika Bir Yer; Bazı işverenleri hangi faktörler iyi, hangileri kötü yapar)” kitabında da kalıcı yerini almıştır.

Great Place to Work Enstitüsü (GPTW)’nün kuruluşu işte bu iki temel kitaba dayanıyor. Dünya çapındaki işletme liderleri, Enstitü’nün modellerini ve metodolojisini, ölçüm yapmanın ve mükemmel iş yerleri yaratmanın değerli bir yolu olarak benimsediler. 1997’de Fortune (Amerika Birleşik Devletleri) ve Exame (Brezilya), dünyanın ilk “100 Best Companies to Work For” iş yeri sıralamalarını hazırlamak için Enstitü ile ortaklığa gittiler. Great Place to Work, ilerleyen yıllarda daha fazla büyüme kararı alarak kapılarını dünya çapında 53 ülkeye açtı. Türkiye de bunlardan biri. Her yıl 16 milyonun üzerinde çalışanı temsil eden, 7.000’den fazla kuruluşla çalışmakta olan Enstitü, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin En İyi Şirketleri Anketi’nin Ödül Gecesi’ni düzenledi.

Bu gecenin bir özelliği vardı. Danone Nutricia Anne Bebek Beslenmesi işbirliğinde dünyada ilk kez Kadın İstihdamında Sürdürülebilirlik Özel Ödülü sahibini buldu.

Cümleyi kısaca özetlersek; kadın istihdamı ödül aldı. Hem de dünyada ilk kez… Hem de Türkiye’de…

Bu bence şirketleri kadın çalışan sayısını artırmak ve bunu sürdürülebilir kılmak konusunda müthiş motive edecek bir gelişme. Great Place to Work Enstitüsü’nün bu maddeyi kriterlerine eklemesi ise başlı başına sevindirici bir durum. Çünkü 1981’den beri çalışılacak en iyi şirketleri onlar belirliyor. Yeterli sayıda kadın çalışanının olmaması bundan sonra şirketlerin iyiliğini belirleyen maddeler arasında dezavantaj olarak yer alacak.

Türkiye’de çalışan nüfusun sadece yüzde 27’si kadın ve Danone-Nutricia’nın gerçekleştirdiği Çalışan Annenin 1000 günü araştırmasına göre  kadınların istihdam piyasasında dezavantajlı konumda olmasının en önemli nedeni ev içi sorumlulukların adaletsiz bölüşümü. Görüşüm bu ödülün domino etkisi yaratacağı yönünde… Şirketlerin çalışan kadınları istihdam edebilmek için çalışma şartlarını iyileştireceği (özellikle doğumdan sonra) ve bunun da zamanla ev eşler arasında eşit görev dağılımını sağlayacağına inanıyorum. Danone Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Pınar Çanakçı’nın dediği gibi, doğum, emzirme, bebek bakımı gibi ‘kadınca’ süreçler nedeniyle, kadının çalışma yaşamından kopmaması çok önemli.

Yıldız Teknik Üniversitesi jürisi, Kadın İstihdamında Sürdürülebilirlik Özel Ödülü’nü Novartis’e verme gerekçeleri ise şöyle: “Çalışma Bakanlığı ile yürütülen ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ çalışmaları; kadınların sağlık bilincinin geliştirilmesi amacıyla yürütülen ‘Sağlık Melekleri’ projesi; kadın istihdamının yüksekliği (tüm çalışanlarda yüzde 50, üst yönetimde yüzde 67 kadın); üst yönetimde kadın adayların görevlendirilebilmesi için ‘Yetenek Toplantıları ve Yetenek Havuzlarının’ oluşturulması; kadın çalışanlara yönelik ‘Annelik Koçluğu’ programı; doğum yapan kadınlara yönelik ‘yenidoğan desteği’ çerçevesinde doğum izinlerine ilave izinler ve süt odası uygulamaları; hamilelik sürecindeki kadın çalışanlara sunulan destekler gibi çalışmaları ve katkıları nedeniyle Novartis şirketi bu ödüle layık görülmüştür.”

Tebrikler Novartis! Çalışmalarınızın tüm şirketlere örnek olmasını diliyorum. Danone Nutricia’yı ise, Great Place To Work’ün kriterlerine “Kadın İstihdamı” gibi bir madde eklettiği için tebrik ediyorum.

Tüm yazılar için buraya tıklayın.