Çalışan Annelerin Çocukları, Şimdi Onlar Hakkında Neler Düşünüyor?

Geçen gün Forbes’da Kate Ashford’ın hazırladığı muhteşem bir habere denk geldim.

Haber Harvard Üniversitesi’nin geçtiğimiz Nisan ayında yaptığı bir araştırma ile ilgiliydi ve özetle şunu söylüyordu;

“Çalışan annelerin kız çocukları büyüdüklerinde, çalışmayanlarınkine göre  iş hayatında daha başarılı, daha iyi gelir sahibi oluyor ve kariyer basamaklarını çok daha hızlı tırmanıyor.

Çalışan annelerin erkek çocukları ise evde eşlerine daha çok destek oluyor, çalışmayan annelerin çocuklarına göre kendi çocuklarıyla iki kat fazla ilgileniyor.”

Harika! Şahane! Nefis Haber!

Yazıya emoji koyma imkanı olsa, şu satırları konfetilerle, alkışlarla, kalpli gülen suratlarla donatacağım ama henüz yok.

Şimdi araştırmanın detaylarına gelelim.

Millenial olarak tanınan Y Jenerasyonu çalışan anne gerçeğini kabullenmiş durumda. 2010’ların 12. sınıf öğrencileri ( Lise son sınıf) önceki kuşaklara göre, hem iş, hem ev hayatında kadın ve erkeklerin eşit roller üstlenmesi gerektiğine inanıyor.

Yüzde 70’i, çalışan annelerin çalışmayanlar kadar çocuklarına ilgi ve sevgi gösterdiklerini düşünüyor. Bu oran 1970’lerde yüzde 53 idi.

Türkiye’de yüzde 40 oranında kadın anne olduktan sonra iş yerinde karşılaştıkları olumsuz şartlar nedeniyle  işi bırakıyor. (Danone Çalışan Annelerin 1000 Günü Araştırması)

TÜİK’e göre Türkiye’de okuma yazma bilmeyen kadın sayısı, erkeklere göre 5 kat fazla. Okuyabilen ve yüksek eğitim görmüş kadınların yüzde 72’si istihdama katılıyor. Bu kadınlar kazandıkları para ile çocuklarını okutuyorlar. Üniversite mezunu bir annenin çocuğunun üniversite mezunu olma oranı yüzde 30 daha fazla.

Yani Türkiye’de ki durum da aslında aynı! Kadınlar istihdama katılabildiği zaman çok daha iyi nesiller yetişiyor.

Şimdi Harvard Araştırması’na geri dönüp, bir zamanların çalışan annelerinin, şimdi birer yetişkin olan çocuklarının hikayelerine göz atalım;

 

“ Küçükken annem çalıştığı için, çok daha hırslı ve başarılı bir iş kadını olduğuma inanıyorum. Annem McDonalds’da İnsan Kaynakları müdürüydü. Babamdan ayrılmıştı ve beni kendi imkanlarıyla büyüttü. Şirketinin ona sağladığı terfiler ve görev değişiklikleri nedeniyle ilk okul ve orta okul hayatım birçok farklı şehirde ve dolayısıyla farklı okularda geçti. Bu trajik bir şey gibi gözükse de, beni her duruma çok kolay adapte olan bir insan haline getirdi.  Tabii ki birçok şeyden fedakarlık etmek zorunda kaldık. Annemden öğrenmem gereken şeyleri bazen arkadaşlarımdan, bazen de öğretmenlerimden öğrendim. Olsun. Annemin beni ve kardeşimi yetiştirmek için gösterdiği çaba olmasa, bugün olduğum insan haline gelemezdim.” – Kailei Carr, 39, Atlanta

“ Ergenliğimde, annemi çalışırken izlemek bana müthiş ilham verdi. Bekar bir anneydi, tam zamanlı çalışıyordu, bize daha iyi olanaklar sunmak için işine devam ederken bir de master programına yazılmıştı. Bana tutkuyu, adanmışlığı, iş hayatında ve günlük hayatta doğru iletişim kurmanın önemini öğretti. Onun sayesinde kendi eğitimime dört elle sarıldım. Şu anda işimde başarılıysam, bu annemi çalışırken gözlemlediğim içindir.” –Blaire Knight-Graves, 25, Chicago
“Annem üretken ve düzenli biriydi. Onu izlerken iş ve ev hayatında cinsiyet eşitliğinin, “etik” kavramının önemini ve gerekliğini anladım. Şu anda kendi işime sahibim, gönüllü bir organizasyonu yönetiyorum ve hala evden çıkmadan önce tuvaletleri temizliyorum. ” –Christian Muntean, 41, Anchorage, AK

“Annem üç çocuğunu neredeyse bekar bir anneymiş gibi yetiştirirken, master yapmıştı. Ona bunu nasıl yaptığını sorduğumda çok basit bir şeymiş  gibi şu cevabı vermişti: “Yapman gereken ne ise, onu yaparsın!” Girişimci oldum. İş hayatında tutunmaya çalışırken delirme noktalarına geldim ama çalışmaya, öğrenmeye ve zorlamaya devam ettim. Asla pes etmediysem ve bugün başarılı bir iş kadını haline geldiysem annem sayesinde!” –Cheryl Laughlin, 44, Lodi, CA

“Annem tüm hayatım boyunca çalıştı. Kendi işine sahipti ve zamanını ayarlayarak hem işe, hem bize elinden geldiğince yetişiyordu. Bu bana çok ideal bir durum gibi gözükmüştü. Şu anda ben de kendi işime sahibim ve iş hayatım ile aile hayatım arasındaki dengeyi onun sayesinde tutturduğumu düşünüyorum.” –Michelle Garrett, 43, Columbus, OH

“Annemi her gün ama her gün, bekar bir anne olarak çalışırken izlemek ona genç kızlığımda hayran olmama yol açmıştı. Şimdi yetişkin bir kadın olarak geriye dönüp baktığımda hayranlığım da, minnetim de kat be kat fazla. Elinden gelenin en iyisini yaptığı halde, müşterileri tarafından eleştirildiğinde, bunu sakinlikle ve kibarlıkla karşılaması, her zaman alttan alması ona duyduğum saygıyı ayrı bir seviyeye çıkartmıştı. Ben yapabilir miydim, bilmiyorum. Onun adanmışlığı ve dayanıklılığı sayesinde, bugün kadın hakları konularında avukatlık yapıyor ve  çalışan anneleri destekleyen sivil toplum örgütlerinde çalışıyorum. ” –Philip Blackett, 30, Boston

“Annem beni büyütürken evimizin geçimini sağlamak için 3 farklı işte çalışıyordu. 16-17 yaşlarıma geldiğimde, tüm işlerinden öğrendiklerini cebine koydu ve bir cesaretle kendi işini kurdu. Şu anda ben de üç dört farklı işi yönetiyor ve destekliyorum. Bana cesareti, risk almayı, motivasyonu, adanmışlığı, hırsı ve hedeflerimi tek tek gerçekleştirmeyi o öğretti.” –Trisha Trixie, 45, Centennial, CO

“Annem ben doğar doğmaz tam zamanlı işine geri dönmüş. Kendimi bildim bileli annem, gece gündüz ve hafta sonları dahil olmak üzere hep çalışan bir kadın oldu. O bu kadar çalışıyorsa, ben de üstüme düşeni yapmalıydım. Bu çalışma, ilk olarak okuldaki notlarıma yansıdı. Sonra o evde pek az bulunabildiği için, ev içi sorumluluklarımın artmasına yol açtı. Küçük yaştan itibaren okulumu ve ev işlerini beraberce yürüttüğüm için, büyüdüğümde iş hayatı ve ev hayatının dengesini kurmakta pek zorlanmadım. Her zaman özgürlüğüme çok düşkün oldum, her işini kendi başına becerebilen ve kendi ayakları üzerinde duran bir kadın oldum.” –Emmy Gengler, 52

“Üniversitede fizik okudum ve şu anda erkekler tarafından domine edilen (uzay/mühendislik) bir iş alanında çalışıyorum. Sanıyorum annemin de  erkeklerin hakim olduğu bir alanda çalışması (bilgisayar programcılığı) bu kararımda etkili oldu ve durumun aslında tuhaflığını benim için normalize etti. Annemden sadece bu hayatta ne olmak istiyorsam, o alanda azınlık dahi olsam kariyer yapabileceğimi öğrenmedim; bunu her gün gözlerimle gördüm.  Kadınlar kendi kariyer yollarını çizebilir, hiç kimse onları desteklemese de kendilerine olan inançlarıyla bunu yapabilir ve hayatın her alanında erkeklerle aynı işi yapabilecek zekaya ve kuvvete sahiptir.” –Kathryn Handler, 25, Silver Spring, MD

Not: Geçen sene yapılan bir başka araştırma ise düşük gelir seviyesine sahip ve çocuklarını küçük yaştan beri kreşe bırakıp çalışmak zorunda kalan annelerin çocuklarının, çalışmayanlara göre ana okulunda daha uslu ve daha başarılı olduğunu söylüyordu.

Tüm yazılar için buraya tıklayın.