Çocukla Ofise Gitmenin 7 Faydası

Bizim jenerasyonda yaz tatillerini, babalarının dedelerinin iş yerlerinde veya dükkanlarında çıraklık yaparak geçiren çocuk çoktur. Arkadaşlarım arasında, babasının şirketinde ilk kez bilgisayar görüp, şu anda büyük bir yazılım şirketinin genel müdürü olan da var, terzi dedesine çıraklık ederken, şu anda ünlü bir modacı olan da, matbaa koridorlarına koştururken yayın evi sahibi olan da…

Çocukları belli günlerde iş yerinize götürüp, ona yaptığınız işi anlatmanın sayısız faydaları var. 23 Nisan Çocuk Bayramı bunun için çok iyi bir vesile olabilir. En azından patronunuz, fikre alışabilir ve sağladığı faydaları görünce çocuklu iş gününün sayısını artırabilir. 

Aman 23 Nisan, deyince yanlış anlaşılmasın. Çocuklara bir kaç saatliğine koltuğunuzu verip, hatıra fotoğrafı çektirirken, durum üzerine çeşitli espriler yapmaktan bahsetmiyorum. Gerçek anlamda bir gününüzü çocuğunuzla ofiste geçirmekten, onun hayatına artı değer katarken, birlikte unutulmaz bir gün geçirmekten bahsediyorum.

Tüm çocuklarımızın 23 Nisan’ını kutlarken, çocuklu iş gününe sıcak bakan şirketlerin sayısının hızla artmasını tüm kalbimle diliyorum. Şimdi 7 faydaya bir göz atalım!

  1. Meraklarını giderecekler: Annem bütün gün nereye gidiyor, ne tür toplantılara katılıyor,niye bu kadar meşgul, benimle geçirmediği vakti kimlerle geçiriyor; türü sorular nihayet son bulacak. Çocuğunuz sizi ve yaşadığınız yoğunluğu hem daha iyi anlayacak, hem de kafasında bütün gün ne yaptığınıza dair bir resim oluşacak. Ev hayatı ile birlikte iş hayatını başarıyla yürüttüğünüz için size olan hayranlığı artacak. İş yerinde ne kadar yorulduğunuzu görüp, ev işlerinde size yardımcı olmaya başlarsa şaşırmayın : )
  2. Deneyim kazanacaklar: Çocuğunuza anlayabileceği dilde yaptığınız işi ve ofisinizin bir günlük rutinini anlatın. Çocuğunuzun iş yerinde yapacağı gözlemler, tanıyacağı kişiler, kazanacağı deneyimler gelişimine katkıda bulunacak, hayat görüşünü değiştirecek, dünyaya başka bir pencereden bakmasını sağlayacak.
  3. Çocuğunuzla harika bir anınız olacak: Çocuğunuzu işe götürdüğünüz gün, muhtemelen iş hayatınızın en verimli günü olmayacak ama kesinlikle en unutulmazı olacak. Arkadaşlarına haftalarca bu özel gününüzü anlatacağına emin olabilirsiniz.
  4. Dünya onların ekseni etrafında dönmüyor:  Dikkat! Çocuktan kastımız Z kuşağı…Annesinin karnından sosyal medyaya bağlanan ve sadece kendi ilgilendikleri konulara kafa yoran, geri kalan hiçbir şeyi umursamayan bir jenerasyondan bahsediyoruz. Sadece, “Bak yavrum, annen bu kadar çok çalışarak eve ekmek getiriyor. İş hayatı böyle bir şey…” demek için bile çocuğunuzu işe götürmekte fayda var.
  5. Şirket politikalarını değiştirebilir: Bakarsınız şirketiniz belli günlerde çocuklarınızı ofise kabul etmeye başlar. Danone Nutricia Türkiye ekibi geçtiğimiz 23 Nisan’da  çalışanlarının çocuklarını ofiste ağırlamış. Amaç, çocukların her gün anne ve babalarının vakitlerinin büyük  kısmını geçirdiği iş yerlerini, kendi gözleriyle görebilmelerini, işlerini anlayabilmelerini ve çocuk bayramında eğlenceli bir gün geçirmelerini sağlamakmış. Etkinlik o kadar keyifli geçmiş ki, bu sene de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birlikte kutlamaya karar vermişler. Çocukların hediye paketlerini açarken yaşadığı mutluluk görülmeye değermiş. Bana kalırsa bu uygulama sadece çocuğunuza değil; patronunuza da gözleriyle görebileceği önemli bir mesaj veriyor: Hayatta başka önemli işleriniz ve başka büyük sorumluluklarınız da var.
  6. Onlara ilham verecek: Belki de o gün, hayatta ne yapmak istediğine ya da istemediğine karar verecek. Kariyer planlarıyla ilgili ilk tohum, o gün kafasında yeşerecek. İyi bir eğitimin önemini kavrayacak, belki okul hayatına daha özen gösterecek ve ilgi alanlarıyla ilgili araştırmalar yapmaya başlayacak. Çocuğunuzu işe götürme fikri, tahmin ettiğinizden de iyi ve faydalı bir fikir olabilir. Ama denemeden bilemezsiniz.
  7. Anne için faydası: Çocuğuyla işi arasında tercih yapmak zorunda kalmayacağı bir gün, tüm annelerin hayalini süsler. Yılda bir-iki kez de olsa…
  8. İşveren için faydası: Z kuşağı konusuna geri dönmek istiyorum. Okul çağındaki çocuklarımız bazen bizden daha çözüm odaklı, daha pratik ve daha yenilikçi olabiliyor. Bizim aklımıza gelmeyen fikirler, onların taze akıllarında gezinip duruyor. Özellikle çocuklara hitap eden şirketler, çocukların görüşlerinden faydalanarak ve onların davranışlarını gözlemleyerek rakiplerinin karşısında büyük fark yaratabilir.

Tüm yazılar için buraya tıklayın.