İş Kadınlarının Kilo Problemi

Uzun ve hareketsiz çalışma saatleri, iş yemekleri, iş seyahatleri, davetler, açılışlar derken kiloları aldınız ve veremiyorsunuz. İş stresinden dolayı devamlı abur cubur atıştırıyorsunuz, yemekten kalktıktan bir kaç saat sonra tekrar acıkıyorsunuz. Evle iş arasında mekik dokuduğunuz için egzersiz yapmaya da fırsat bulamıyorsunuz.  Trafikte saatlerce hareketsiz kaldığınız oluyor. Kıyafetlerinize giremiyorsunuz. Yeni kıyafetlere para harcamak istemiyorsunuz. Görüntünüzden hoşnut değilsiniz. Bazen patronlar da bu durumdan hoşnut olmuyor. Şirketlerini temsil eden çalışanlarının iyi giyimli, bakımlı, sağlıklı, formda gözükmesini isteyebiliyor. Bu durum üzerinizdeki baskıyı daha da artırıyor.

Tanıdık mı geldi?

Amerikan İstatistik Bürosu US Census Bureau’nun araştırmasına göre, uzayan çalışma saatleri ve kilo artışı arasında direkt bir bağlantı var. Misal 40 yaş çalışanlarının yüzde 65’i ortalama kilonun* üstünde.

Araştırma, sekreterlik, muhasebecilik gibi beden gücü istemeyen masa başı işlerde çalışanların, haftada yaklaşık 10 saat daha fazla çalıştığını vücut kitle indekslerinin kadınlarda 0.4, erkeklerde 0.2 oranında arttığını gösteriyor. Bu da sırasıyla 1.1 kg ve 650 gram ediyor. İşleri biraz fiziksel hareket isteyen insanlarda ise bu artış olmuyor.

Uzun çalışma saatlerinin kilo aldırma nedeni hareketsizlik. 1960’larda Amerikan işgücünün yüzde 10’u çitçilikten sağlanırken, bugün bu oran yüzde 1 bile değil. Yine o yıllarda fiziksel güç isteyen işlerin oranı yüzde 50 iken, bugün bu oran yüzde 20’nin altında. Meşgul insanların sağlıklı yemek yapmaya vakti olmaması ve hazır gıdaya yönelmeleri de bir etken. Ayrıca çok çalışan insanların daha az egzersiz yaptığı ve daha az uyuduğu da bu araştırmada belirtilmiş.

Doç. Dr. Halil Coşkun ise şöyle diyor: “Çalışma hayatına, sağlıklı beslenme ve spor alışkanlıklarını adapte etmek her zaman mümkün olmuyor. Stres ve başarı baskısı gibi nedenlerle artan kilo artışını, iş hayatına yeni girenlerde ve orta kademeli yöneticilerde daha fazla görüyoruz.  Obezitede temel sorun, kilo ile birlikte yandaş hastalıkların da artmasıdır. Kilolar, diyabet, tansiyon, kalp hastalıkları ve karaciğer yağlanması gibi pek çok sağlık sorununa neden oluyor. Uyku sorunları, bedeni taşımakta zorlanan dizlerdeki sakatlanmalar hastaların en fazla şikâyet ettiği konular arasında yer alıyor. Kilo yükseldikçe kişinin egzersiz yapması ve yediklerini kontrol etmesi zorlaşıyor.”

O halde bu kısır döngüyü bir yerde kırmak gerek. Yapılabilecekler belli;

Bir diyetisyene veya çok kilolu iseniz endikronoloğa danışabilirsiniz, güvenilir eve yemek gönderen şirketlerden biriyle anlaşıp kalori hesabına göre yiyebilirsiniz, işe sağlıklı ev yemeği taşıyabilirsiniz, birkaç gün meyve ve sebze içecekleriyle detox yaparak şifalanmayı deneyebilirsiniz, spora yazılabilirsiniz, olmuyorsa öğle arasını yürüyerek değerlendirebilirsiniz, işe ve eve birer durak erken inip yürüyebilirsiniz. Hafta sonu ise ormana ve sahile gidip daha tempolu yürüyüşler  yapabilirsiniz.

Tek ihtiyacınız olan karar vermek ve başlamak. Ha gayret bir başlayın. Hafifledikçe, sağlığınızı, hızınızı geri kazandıkça, işteki veriminiz arttıkça, hele bir de tekrar güzel kıyafetlerinizin içine girmeyi başardığınızda  nasıl mutlu olacağınıza siz de şaşıracaksınız.

*: Kilolu ya da aşırı kilolu ayırımı Vücut Kitle İndeksi’nden (vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile hesaplanır) yararlanarak yapılıyor. Bu indekste 18-25 arası çıkanlar normal kilolu, 25-30 arasında çıkanlar fazla kilolu, 30 ve üzeri çıkanlar aşırı kilolu ya da obez olarak tanımlanır.

Tüm yazılar için buraya tıklayın.