Anneannem küçüklüğünde yabancı dadılarla büyümüş. Bu yüzden çok iyi İngilizce ve Fransızca konuşur, tüm adab-ı muaşeret kurallarını ezbere bilirmiş. O zaman çocukları bu şekilde iyi eğitecek yabancı dadılar nereden bulunuyormuş bilmiyorum ama günümüz çalışan annelerinin bakıcılardan beklentisinin oldukça azaldığını biliyorum. Birçok annenin tek derdi çocuğuna iyi bakılması… Bebeğe sevgiyle yaklaşan, vaktinde altını değiştiren, yediren, uyutan, yani en basit görevleri yerine getiren adayı bulduğumuzda bile mutlu oluyoruz. Çünkü gerçekten bu işi yapan kalifiye eleman çok az.
Danone Nutricia’nın “Çalışan Annelerin 1000 günü” araştırmasında annelere, hangi koşullarda işi bırakmayıp çalışmaya devam edebilecekleri sorulduğunda, ilk sırada çocuk sahipliği ve bakımına ilişkin beklentilerinin karşılanması talebi yer almış. Bu yüzden çocuğunuza anneniz veya bir akrabanız bakmıyorsa, doğru bakıcıyı bulabilmek, gönül rahatlığıyla işe dönebilmeniz için çok önemli.
Bu hafta çalışan anneler için 12 yıl geriye gittim ve ikizlerim Defne ve Ege’ye bakıcı bulurken nasıl bir yol izlediğimi yazdım. Aslında sürecin, ekibinize eleman almaktan hiçbir farkı yok : )
- Arama işine erken başlayın: İkiz bebek bekleyenler hamileliklerinin 28’inci haftasında, tek bebek bekleyenler hamileliklerinin 30’uncu haftasında bakıcı arama işine başlasın. İşte size basit bir hesap. 28’inci haftada benden önce doğum yapmış arkadaşlarımın memnun kaldığı danışmanlık merkezlerinden randevu aldım. 29’uncu haftada görüşmelere başladım, görüşmeler iki hafta, karar vermem bir hafta sürdü. Dadımız başka bir yerde çalıştığı için bizden iki hafta müsaade istedi. Erken doğum ihtimali, bebeğin odasının hazırlanması, dadının eve alışması gibi etkenleri gözönünde bulundururarak, dadımızın doğumdan iki hafta önce yani 34’üncü haftada evimize taşınmasına karar verdik. 36’ıncı haftada da doğum gerçekleşti. Kısaca herşey ucu ucuna yetişti.
- Danışmanlık şirketiyle telefon görüşmesi: Bakıcı adayında aradığınız tüm özellikleri sıralayın ve bu özelliklere uyan bütün adaylarla aynı gün görüşmek istediğinizi belirtin. Şirketin kaçıncı katta olduğunu, asansör olup olmadığını mutlaka sorun. Hamileliğinizin son haftalarında yorulmamak için, bakıcı adayınızla evde görüşmek istediğinizi de söyleyebilirsiniz. Bu durumun dezavantajı ev ve cep telefonunuzun büyük bir hızla etrafa yayılacak ve telefonlarınızın durmadan çalacak olmasıdır. Aday listesini daraltmak için bakıcıya ne kadar maaş vermeyi düşündüğünüzü soracaklardır. “Bütün adaylarla görüşmek istiyorum. Maaşa henüz karar vermedim” cevabını vermenizi öneririm. Bu durumda hem bu işin gerçek piyasasını öğrenmiş olursunuz, hem de az para isteyen aday ile çok para isteyen aday arasında gerçekten bir tecrübe farkı olup olmadığına dair karşılaştırma yapma olanağı bulursunuz. Telefonu kapamadan danışmanlık şirketinin nasıl bir komisyon istediğini mutlaka sorun. Genelde anlaştığınız aylık maaş üzerinden, sizden yüzde 75, bakıcıdan yüzde 25’lik bir komisyon alıyorlar.
- Randevuların alınması: Sizi arayanların kimin vasıtasıyla aradığını sorun ve telefonda kısa bir ön görüşmeye tabi tutun. Dediğim gibi telefonununuz alakasız adaylara dahi yayılacaktır. Ben evimde iki hafta boyunca hergün iki adayla görüştüm. Ayrıca iki tane danışmanlık şirketine gidip orada da toplu görüşme yaptım. Kısaca bu iki haftada 30-40 adayla görüşmeyi hedefleyin.
- Hayatınızın en önemli iş görüşmesine hazırlanın: Aradığınız özelliklerin listesini görüşmede unutmamak için önceden defterinize not edin. Çalışan bir anne olarak,daha önce işe adam aldıysanız, bu görüşmede konuşulacakların ondan bir farkı olmadığını düşünün. Masanızın yerini kanepe, takım elbiselerinizin yerini tulum, ajandanızdaki işadamlarının yerini Hatice Hanım, Fatma Hanım gibi isimlerin alması dışında tabii… Bu görüşmenin şimdiye kadar yaptığınız en önemli iş görüşmesi olduğunu da unutmayın. Çünkü işe aldığınız bu kişi 24 saat evinizde yaşayacak ve en önemli varlığınıza bakacak.
- Aradığınız nitelikler: Benim ilk dikkat ettiğim kapıdan içeri giren kişinin güler yüzlü, temiz, kılık kıyafetinin düzgün olup olmadığıydı. Deneyimleri ne kadar iyi olursa olsun, bu özellikler olmayan adaylar otomatik olarak elendi. İkiz bebek bekleyenlerin, nitelik sıralamasının en başına koymaları gereken madde, bakıcı adayının mutlaka daha önce ikiz bebek bakmış olması. İkiz bebek bakımı pratiklik, sistem gerektiriyor. Aksi takdirde annenin ilk haftalarda delirmesi işten bile değil. Adayınıza daha önce kaç bebek baktığını, bebeğin bakımı ile ilgili hangi görevleri üstlendiğini (bebek odasının temizliği, bebeklerin çamaşırlarının yıkanması ve ütüsü gibi görevleri de bakıcı üstlenmeli), bebek bakımı ile ilgili eğitim alıp almadığını, kaldığı yerlerde ne kadar süre ile çalıştığını (her yerden çabuk ayrılıyorsa, sizi de yarı yolda bırakabilir), son çalıştığı yerden ayrılma nedenini, ailesini (sizden sık sık izin istemesini gerektirecek özel bir durumu olmamalı), gelecek planlarını (genç bir aday kısa bir süre sonra evlenip gidebilir), sigara içip içmediğini, izin gününü (haftada bir izin yapmalı), maaş beklentisini, yabancı ise oturma izninin olup olmadığını sorun. Deneyimini test etmek için birkaç soru yöneltin (bebekler ikizse nasıl bir düzen kuruyor, gece bebeğe nasıl bakıyor, hastalık durumunda ne yapılacağını biliyor mu…) İşini, yani çocukları sevip sevmediğini anlayın. Bu işi para için yapan mutsuz insanlara çocuğunuzu emanet etmemeye gayret edin. Özel hayatınızın korunması için baştan dileklerinizi söyleyin. Mesela eşinizle yemeğinizi baş başa yemek istediğinizi belirtin. Sizin ve onun rahatı için odasına televizyon koyun. Mutlaka referans isteyin ve içgüdünüze güvenin. Kendinize “Bu kişi kapıdan çıkıp bebeğimi gönül rahatlığıyla emanet edeceğim biri mi” diye sorun.
Tüm yazılar için buraya tıklayın.
