Rakamlarla Olimpiyatlar’da Kadın Sporcu Olmak

Temelleri 8’inci yüzyılda Olympia’da yapılan oyunlara dayansa da, ilk  Olimpiyat Oyunları 1896 yılında Atina’da düzenlendi. Bu olimpiyatlara 14 ülkeden 241 sporcu katıldı ve 43 yarışta mücadele etti. Bu 241 sporcunun tamamı erkekti.

1900 yılında kadınların da olimpiyatlara katılmasına karar verildi. Bu sefer 997 sporcunun sadece 22’si yani % 2.2’si kadındı. Kadınlar tenis, yelken, kriket, binicilik ve golf dallarında yarışırken, erkekler 19 oyunda yarışıyordu. İngiliz tenisçi Charlotte Cooper ilk Olimpiyat Şampiyonu olarak bu yarışlarda adını tarihe yazdırdı.

Kadınlar hala olimpiyatlarda eşit haklar ve şartlar için mücadele etse de, son yıllarda çok olumlu gelişmeler kat edildi. Ancak cinsiyetçi yaklaşım (özellikle medyada) devam etti.

Önce olumlu gelişmelerden bahsedelim;

Rio’da yarışan 10.444 spocunun % 45’i, yani 4500’ü kadın. 2000 yılında göre bu rakamda % 6.8 oranında artış var.

Türkiye’yi ise Rio’da 55 erkek, 48 kadın sporcu temsil ediyor. Ülkemiz 2012 Londra Olimpiyatları’nda ise 66 kadın ve 48 erkek sporcuyla mücadele etmişti. Söz konusu olimpiyat olunca kadın erkek eşitliği konusunda hiç fena değiliz çok şükür. İş hayatında hala istihdam edilen kadın oranının yüzde 27 olduğu düşünülürse, son iki olimpiyattaki kadın yarışçı katılım oranı oldukça iyi durumda*. Kadın sporcularımız için en büyük dileğim evlenip, anne olduktan sonra da yaptıkları spora tutkuyla devam etmeleri ve ülkemizi daha birçok yarışta temsil edebilmeleri…

Rio 2016 yarışlarında,  kadın erkek sporcu sayısına göre cinsiyet farkı neredeyse kapanırken, yönetim ve organizasyon kararlarının alındığı Olimpiyat Komitesi bu konuda sınıfta kaldı. Bugün 106 kişiden oluşan Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu’nunun sadece 24’ü, yani % 22.6’sı kadın.

Rio’da yarışan va madalya peşinde 4500 kadın sporcunun içinde anne olanlar da var. Annelik tam zamanlı bir işse, Olimpiyatlar’da ülkeni temsil edebilmek de öyle… Hem altın madalya, hem bebek peşinde koşan anne sporculara “Helal olsun” diyorum!

Rio 2016’da anne sporcular adına da bir ilk gerçekleşti. Olimpiyat yarışlarının atıcılık alanında efsanevi isimlerinden 47 yaşındaki Gürcistan’lı Nino Salukvadze bu sene 18 yaşındaki oğlu Tsotne Machavariani ile birlikte madalya aradı. Büyüt, yetiştir ve birlikte ülkeni temsil et. Şahane bir şey. 2 yaşında bir çocuk annesi, İngiliz atlet Jessica Ennis Hill ise Rio Olimpiyatları’nda bir gümüş madalya kazanarak, anne olmayı planlayan kadın sporcular için büyük bir moral ve motivasyon kaynağı oldu.

Bahsettiğimiz gelişmeler son derece güzel olsa da, kadın sporcular ile ilgili medyanın cinsiyetçi yaklaşımı sürüyor.

Cambridge Üniversitesi kadın ve erkek sporcuların medyada nasıl ve ne kadar yer aldığına dair bir araştırma yaptı ve İngilizce yayımlanan gazeteler, akademik makaleler, tvitler ve bloglardan 160 milyon sözcük analiz etti. Sonuç: Erkek sporcular kadın sporculardan 3 kat daha fazla haberlere konu oluyor. Kadın sporculara dair haberler ise çoğunlukla medeni durumları, yaşları, saçları, makyajları, güzellikleriyle ilgili.

Bu senenin skandal yaratan haberleri ise şöyle;

Demir Leydi lakaplı Macar yüzücü Katina Hosszu geçtiğimiz hafta 400 metre bayanlar karışık yarışında dünya rekoru kırdı. NBC yorumcusu Dan Hicks, tüm başarıyı Hosszu’nun eşi ve antrenörü Shane Tusup’a yükledi. Program sırasında on binlerce insan sosyal medyadan Hicks’i protesto etti. Elbette bir yarışçının başarısında eşinin ve antrenörünün katkısı yadsınamaz ama günün sonunda mücadele eden, aylarca haftalarca yarışlara hem fiziksel hem zihinsel olarak hazırlanan ve madalyaya ulaşan Hosszu idi. Hicks bu tepkilerden sonra tavrını değiştirmedi ve Tusup olmadan Hosszu’nun başarılı olmasının mümkün olmadığını savunmaya devam etti.

Bir diğer skandala da Chicago Tribune gazetesi imza attı. Hedef vurma yarışında bronz madalya alan Corey Codgell’in haberi gazetede şu başlıkla verildi: Bears oyuncusunun karısı Rio’da bronz aldı. Chicago gazetesi, Chicago Bears’dan bir oyuncunun karısının madalya almasına haberinde vurgu yapabilir. Ama o kadının adı yok mu? Üstelik oyuncu Mitch Unrein’in adı da haberin altında geçiyor. Amaç merak uyandırdığı düşünülen, ucuz taktiklerle tıklanma sayısını artırmak.

Bir kadının başarısında kocasının hiçbir payı olmayabilir. Çok büyük payı da olabilir ve bu da çok normaldir. Eşler birbirine destek olmalıdır. Normal olmayan bir manşette bir kadının başarısından bahsederken sadece eşinin adını geçirmektir.

İki kez Olimpiyat Şampiyonu olmuş Jamaikalı atlet Shelly-Ann Fraser ise, erkek takım arkadaşı dünya ve olimpiyat rekortmeni Usain Bolt ile karşılaştırılmaktan kurtulamıyor. Medya, Bolt’un rekoruna yaklaşıp yaklaşamayacağını onun başarı kriteri haline getirmiş durumda.

Bir Olimpiyat’ın daha sonuna gelirken, 2020 Olimpiyatları için daha çok kadın sporcu ve yönetici ve medyadan daha az cinsiyetçi yaklaşım bekliyoruz. Esen kalın : )

*: İş hayatında istihdamın düşük olma nedeni ev içi sorumlukların adaletsiz bölüşümü. Çalışan kadınların işi bırakma nedenlerinin başında evlilik gebelik ve çocuk bakımı geliyor ve her 4 kadından 1’i evlendikten sonra işi bırakıyor, Danone Nutricia Çalışan Annenin 1000 Günü Araştırması

Tüm yazılar için buraya tıklayın.