Plaza Kadınlarının Hareketli Günleri…

Her 7 Nisan geldiğinde, Dünya Sağlık Örgütü’nün, Dünya Sağlık Günü’nde hangi hastalığa savaş açacağını, bütün bir yıl hangi hastalıkla ilgili farkındalık yaratmak için kampanya yapacağını merak eder ve mutlaka who.org adresine bir göz atarım. Bu senenin hastalığı diyabet çıktı. Diyabetin tüm dünyada  katlanarak artmasının nedeni, hareketsizliğe ve sağlıksız beslenmeye bağlı obezite… Üstelik büyük şehirlerde yeterli yeşil alan olmaması, çocukların bilgisayara bağımlı hale gelip daha az hareket etmesi, fast food tüketiminin yaygınlaşması nedeniyle çocukların bu hastalığa yakalanma oranı da her geçen yıl artıyor.
Haberi okur okumaz özellikle plazalarda, havasız ve sağlıksız ortamlarda çalışmak durumunda kalan anneleri uyarmak istedim.

Büyük şehirlerde, iş çıkışı kalkıp spora gitmek birçok insana zor geliyor. Spora gidemeseniz de hareket etmenin yolları var. Asansör kullanmak yerine merdivenleri inip çıkmak, saatte bir sandalyenizden kalkıp şöyle bir ofis içinde  tur atmak, öğle arasında dışarı çıkıp binanın çevresinde birkaç tur yürümek, sandalye yerine pilates topunda oturarak bir yandan egzersiz yapmak gibi birçok seçeneğiniz mevcut. Hafta sonu ise Belgrad Ormanı veya Boğaz kıyısında yürüyüş yapmak sadece spor olmuyor, terapi etkisi de yaratıyor.
Yemeklere gelince… Ege ve Akdeniz mutfağına hakim bir ülke olarak, bu konuda şanslı olduğumuzu düşünüyorum. En azından her evde bir zeytinyağlı ya da çorba pişer. Ev yemekleri yapan restoranların sayısı da oldukça fazla. Yemek konusunda dikkat çekmek istediğim en önemli konu okul kantinleri… Buralarda çocukların yağlı patates cipslerine, asitli içeceklere, çikolata ve şekere erişimi  kontrolsüz bir şekilde gerçekleşiyor. Ben çocuklarımın yanına okula giderken para vermiyorum. Ona rağmen bazen özenip arkadaşlarından borç alarak bir şeyler alıyorlar. Yine de koruyabildiğim kadar onları koruyorum.
Bebekler için ise yapılacak şey belli. Dünya Sağlık Örgütü ilk 6 ay mutlaka anne sütü ile beslenme önerirken, bu sürenin iki yıla kadar uzayabileceğini bildiriyor. 6 aydan sonra katı gıdaya geçiş ancak ek gıda ile oluyor ve zor olsa da mutfakta bebekler için ayrı yemek pişmesi gerekiyor. Türk insanının yeme alışkanlıkları arasında malesef, tuzlu, yağlı, salçalı, baharatlı ve acı yemekler  de var. Bu yemekleri bebeklerden uzak tutmak gerekiyor. Yoksa obeziteye bağlı diyabet riskinin küçücük bebeğinizi bulma ihtimali de yüksek.
Dünya Sağlık Örgütü, “Diyabetle İlgili 10 gerçek” başlığı altında bize hastalık hakkında çarpıcı bilgiler ve datalar sunmuş. Okurken tüyleriniz diken diken oluyor. Bu bilgileri paylaşıp keyfinizi kaçırmak istemezdim ama cahillik mutluluk değildir. Bilelim ki önümüzdeki 15 yılın en tehlikeli hastalığına karşı hem kendimizi, hem çocuklarımızı koruyalım.
Diyabetle ilgili 10 gerçek 
  1. Dünyada 347 milyon diyabet hastası var. İnsanların obezite ve hareketsizliğe bağlı olarak gitgide şişmanlaması, diyabet riskini artırıyor.
  2. Diyabetin 2030 yılında, ölüm nedenleri sıralamasında 7’inci sıraya yükselmesi bekleniyor. Önümüzdeki 10 yılda diyabet hastalığından ölümlerin yüzde 50 oranında artması bekleniyor.
  3. Tip 1 diyabet vücudun insülin üretememesinden, Tip 2 diyabet ise vücudun insülini verimli kullanamamasından kaynaklanıyor.
  4. Üçüncü diyabet tipi ise gebelik diyabeti/şekeri olarak biliniyor. Bu tip, hamilelik nedeniyle kan şekerinin artarak normal değerin üstüne çıkmasıyla gerçekleşiyor.  Gebelik şekeri olan kadınların gebelik süresince ve hamilelikte komplikasyon yaşama ve ileride Tip 2 diyabet hastası olma riskleri daha fazla.
  5. Tip 2 diyabete, Tip 1’den daha çok rastlanıyor. Raporlar Tip 2 diyabetin tüm dünyada çocuklar arasında arttığını gösteriyor. Bazı ülkelerde yeni vakaların neredeyse yüzde 50’sini çocuklar ve ergenler oluşturuyor.
  6. Diyabet hastalarının yüzde 50 ila yüzde 80’inde kalp damar hastalıkları baş gösteriyor.
  7. 2012 yılında diyabete bağlı ölüm sayısı 1,5 milyon.
  8. Diyabet hastalığından kaynaklanan ölümlerin yüzde 80’i düşük ve orta gelire sahip ülkelerde gerçekleşiyor. Gelişmiş ülkelerde hastalığa genellikle emeklilik yaşına yakın yakalanırken, gelişmekte olan ülkelerde oran 35-64 yaş arası.
  9. Diyabet körlük, ampütelik ve karaciğer eksikliğine neden olmaktadır. Diyabet hakkında farkındalığın az olması nedeniyle, bazı ülkelerde sağlık hizmetlerinin ve ilaçların yetersiz ya da ulaşılamaz olmasının sonuçları ağır olabiliyor.
  10. Tip 2 diyabetten korunulabilir. Her gün, bünyenize uygun yaklaşık 30 dakikalık fiziksel aktivite ile birlikte, sağlıklı bir beslenme şekli tip 2 diyabete yakalanma oranını önemli oranda düşürür. Tip 1 diyabetten korunmak için önlem almak mümkün değildir.

Tüm yazılar için buraya tıklayın.