Kadının İstihdamı Nasıl Arttırılır?

Son 10 yılda şirketler kadın kotaları koyarak, işe alımlarda ve terfilerde kadınlara pozitif ayrımcılık yaparak kadın erkek eşitliğinde önemli yol kat ettiler. Esnek çalışmanın artması, doğum yapan kadınlara verilen ekstra izinler, rol model olan kadın liderler şirketlerde kadın istihdamını arttırdı. Bu konuda emek harcayan şirketlerin tepe yöneticileri ile görüştük.

Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner:Kadın meselesi değil demokrasi meselesi
Boyner Grup’ta 10 binin üzerinde çalışanımız var ve kadın çalışan oranımız yüzde 49.5. Kadın yönetici oranımız ise yüzde 41. Yedi grup şirketimizin üçünü kadın CEO’lar yönetiyor. Bu rakamların Türkiye ve dünya ortalamalarının çok üzerinde olmasının altında eşitlik ilkesinin Boyner Grup’un tüm şirketlerinde en önemli değer olması yatıyor. Boyner Grup olarak biz her zaman ‘iyi’nin üstünlüğüne inanıyoruz. İyi tanımının içinde eşitlik, adalet, özgürlük var, her şeyden önce insan var ve insan hakları, kadının ve tüm kimliklerin hakları var. Buradan hareketle biz “iş yaşamında cinsiyet eşitliği” konusunu bir ‘kadın’ meselesi olarak değil ‘demokrasi’ meselesi olarak görüyoruz. İş yerinde cinsiyet eşitliği konusu yıllardır ölçümlediğimiz ve düzenli aralıklarla takip ettiğimiz “iş yerinde demokrasi” kriterlerimiz arasında yer alıyor. Boyner Grup’un anayasası dediğimiz “Çalışma İlkeleri” kitabımızda bu maddeyi ilk ve en önemli madde olarak tanımladık. Kadın erkek eşitliği ile ilgili olabilecek verilerimizi konsolide edebileceğimiz ve sistemsel olarak izleme yapabileceğimiz bir kontrol paneli geliştirdik. SAP üzerinden verilerimizi 3 ve 6 aylık periyodlarla izliyoruz. Bunlar istihdama katılım, yönetimde temsil, kıdem gibi ana başlıklarda 181 parametre ile takip ediliyor.

GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve  Gn. Md. Canan M. Özsoy:OECD ortalamasına yetişirsek GSMH yüzde 31 artar
30 yıllık gözlemlerime dayanarak kadınların iş hayatına katılması ve kalması konusunda 3 temel engel belirledim. İlki tüm dünyada ve ülkemizde varolan sosyo-kültürel engeller. İkincisi endüstri devreminden bu yana sayıca erkeklerin iş hayatındaki yoğunluğu, üçüncü engel ise kadınların daha mükemmeliyetçi ve sorgulayıcı yapıya sahip olmaları. Dünya Bankası’nın bir raporunda, Türkiye’deki kadınların çalışma hayatına katılma yüzdesinin sadece OECD ortalamasına erişmesi durumunda Türkiye’nin GSMH büyümesinin yaklaşık yüzde 31 oranında artacağını belirtiyor. Eğer Türkiye’de kadınların tam zamanlı çalışma hayatına katılımında yüzde 6’lık bir artış olursa, fakirlik yüzde 15 oranında azalacak. Bu oranların artırılması hepimizin hedefi olmalı ve günümüzün kadın liderleri geleceğin kadın liderlerine rol model olmalı. Biz GE Türkiye Kadın Çalışan Ağı organizasyonumuz ile kadın çalışanlarımızın kariyerlerini geliştirmeleri için her yıl etkinlikler düzenliyoruz. Kadın çalışanları desteklemek üzere, esnek yan haklar sunan programımız ile kreş desteği sağlıyoruz. Diğer taraftan esnek çalışma saatleri ve evden çalışma imkanı ile çalışanlarımızın programlarını kişisel ihtiyaçlarına göre düzenlemelerine olanak sağlıyoruz. İşe alımlarda pozitif ayrımcılık yapıyoruz.

AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su Meral Eredenk Kurdaş: Kadınlar engellenmesin yeter
Kadın istihdamının önündeki en büyük engelin, erkek egemen geçmişten miras kalan sosyal koşullanmalar olduğunu düşünüyorum.  Şuna emin olun ki, iş yaşamında kadınlara yoğun ihtiyaç var. Kadın kotasına gelince yöneticilik söz konusuysa eğer, kotanın yarar sağlayacağına inanmıyorum. Kotayla yönetici olunmaz çünkü. Kadınlar kendi yollarını bulur; yeter ki, engellenmesinler… Ancak şunun altını özellikle çizmek istiyorum: Kadın istihdamını artırma işini toplumun sosyal dönüşüm ritmine bırakamayız. Yolumuz çok uzar… Gerçek değişim, bekleyerek değil motive ederek, alan açarak sağlanabilir.  Biz iş ilanlarımızda cinsiyet ayrımcılığına neden olabilecek herhangi bir ifadeye yer vermiyoruz. İşe alımda, eşit özelliklere sahip bir kadın ve erkek varsa, biz kadın adayı tercih etmeye çalışıyoruz. Satış kanalları da dahil olmak üzere kadın çalışanlarımız yüzde 65 oranında. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yürüttüğü İş’te Eşitlik Platformuna üye olarak her fırsatta Türk kadınına çalışması için destek vermeye devam ediyoruz.

Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Evrim Aras: Kadın önerene prim var
Kargo sektöründe dünyada tek kadın CEO olmamın yanı sıra TOBB Kadın Girişimcilik Kurulu Başkanıyım. Türkiye’de Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi Prensipleri’ni imzalayan ilk kargo şirketiyiz. BM prensipleri doğrultusunda şirketimizde kadın kotasını artırdık, annelere esnek çalıma saati uygulaması başlattık. Bu kapsamda çalışan annelerimize, bebekler 1 yaşına gelene kadar her gün 2 saat süt izni, bebeklerin 1- 3 yaş arası döneminde her gün 1 saat bebek bakım izni veriyor, onları bebeği 3 yaşına gelene kadar her Cumartesi idari izinli sayıyoruz. Ek olarak; Kadın çalışan öneren çalışana primAnnelere okulun ilk ve son günü, aşı günü izinÇalışanlara yönelik anne-çocuk sağlığı eğitimleriDaha fazla kadın çalışan için tüm şirkete öneri anketiÖzellikle kadın girişimcilere destek olma vizyonumuz doğrultusunda toplam 605 acentemizin 131’i kadın. Yani acentelerimizin yüzde 22’si kadın patronlar tarafından yönetiliyor. Kendi personelimizden acentelik alanların da üçte biri kadın.

Bosch Türkiye veOrtadoğu Başkanı Steven Young: Doğumdan dönene part time imkanı
Bosch Türkiye olarak, toplam 10.061 kişiyi istihdam ediyoruz, bu rakamın 821’ini kadın çalışanlar oluşturuyor. Bosch Türkiye bünyesinde toplam 270 çalışan yönetici pozisyonunda yer alıyor. Bu sayının 50’sini kadın yöneticilerimiz oluşturuyor. Ayrıca, direktör seviyesi ve üstündeki üst yönetici sayımız 80 olup, bu sayının da 12’sini kadın yöneticiler oluşturmaktadır. Global hedefimiz, 2020 yılına kadar kadın yönetici oranını yüzde 20’ye çıkarmak. Kadınların istihdamının desteklenmesine yönelik birçok proje yürütüyoruz. Kısa zaman önce uygulamaya başladığımız yeni anne olan çalışanlara doğum izninden sonra 1 yıl part-time çalışma hakkı veriyoruz. Çalışanlar için evden çalışma imkanı da var. İşe alımda da kadına öncelik veriyoruz.

ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay: Önce kültürel bariyerler yıkılmalı
Kadın istihdamının önündeki en büyük engel toplumsal olarak kadına biçilen roller. Kadın istihdamını artırmak için öncelikle kültürel bariyerler ve önyargıların kırılmasıyla başlamak gerektiğine inanıyorum. Kadın istihdamının artırılmasının ekonomiye ne kadar katma değer yaratacağına ilgili tarafları ikna etmeliyiz. Kayıt dışı kadın istihdamını sosyal güvenceye almaya devam etmek çok önemli bir aşama. ING Bank’ta kadın çalışan oranımız yüzde 55. Yönetici pozisyonu seçimlerinde kadın ve erkekler eşit yeteneklere ve yetkinliklere sahip olduğunda tercihimizi kesinlikle kadın çalışandan yana kullanıyoruz. Bundan dolayı da hem Türkiye hem de dünya standartları üzerinde kadın yönetici seviyesine sahibiz. Avrupa’da ve Türkiye’de yüzde 30’un altında olan bu oran, bizde karar vericiler nezdinde yüzde 35. Bu yıl, çalışanlarımızı her yaştan erkeği toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları için değişimin savunucusu ve temsilcisi olmaya çağıran Birleşmiş Milletler’in inisiyatifi olan “HeForShe” kampanyasını imzalamaya çağırıyoruz. İş yaşamına çocuk sahibi olmak ya da başka özel nedenlerle ara vermiş iş kadınlarının tekrar çalışma yaşamına katılımının artması için Yeniden İşbaşı Yapan Kadınlar Platformu’nu (YenidenBİZ) destekliyoruz.

Danone Nutricia Türkiye ve Ortadoğu Bölge  Başkanı Gamze Çuhadaroğlu: Çocuk sahibi olan  kadınların %40’ı işi bırakıyor
Evlenen ve çocuk sahibi olan kadınların maalesef yüzde 40’ı bu dönemde işi bırakıyor. Danone Nutricia Anne Bebek Beslenmesi olarak IPSOS ile yaptığımız ‘Çalışan Annenin 1000 Günü’ araştırmasıyla bunun önüne geçmek için işveren, anne ve babaları kapsayan 1000’i aşkın kişi ile araştırma yaptık. Özetle şunu söyleyebiliriz ki: Kadınlar, işe devam etmek ve iş yaşamlarında daha verimli olmak için özellikle annelik döneminde daha fazla desteğe ihtiyaç duyuyor. Bunun yanı sıra esnek ve evden çalışma da önemli bir destek olabilir. Çoğumuzun artık çalışmak için ofiste olmamıza gerek yok. Özel sektör olarak bu alandaki farkındalığımızı artırmalıyız. Danone Nutricia Anne Bebek Beslenmesi olarak, Anne ve babalara esnek çalışma saatleri oluşturuyor, evden çalışma imkanı tanıyoruz. Annelere doğum izinleri bittiğinde part time çalışma imkanı sunuyoruz.Anne ve babalara İş Kanunun tanımış olduğu izne ek olarak 10 iş günü izin hakkı sağlıyoruz.Yeni annelere şirket içi koçluk programımızı uyguluyoruz. Tüm aileyi kapsayan sağlık sigortası yapıyoruz.

Sabancı Holding İK Grup Başkanı Neriman Ülsever: Terfi edenlerin yüzde 49’u kadın
Kadının erkekle eşit olarak algılanmaması, kadının ekonomik hayata katılımının önündeki en temel engellerden birisidir. Toplumdaki bu algıyı değiştiremediğimiz sürece kadınları iş hayatına ve sosyal hayata dahil edemeyiz. Kadın istihdamını artırmadan da ekonomik ve sosyal gelişmeden bahsetmek mümkün değil. Kanun koyucunun, şirketlerin ve STK’ların bir arada çalışarak kadın istihdamının bir öncelik olduğuna inanması ve bunu topluma anlatması çok önemli. Sabancı Topluluğu olarak 2011 yılında Türkiye’de Birleşmiş Milletler’in Kadını Güçlendirme İlkelerini imzalayan ilk Topluluk olduk. Ayrıca Dünya Ekonomik Forumu işbirliğiyle oluşturan “İşte Eşitlik” bildirgesini ilk imzaladık. Yeni işe alımlarda kadın erkek oranımız yüzde 50 – yüzde 50’lere ulaştı. İç terfilerde ise bu konudaki farkındalığı artırarak kadın terfi oranında yüzde 49’lara ulaştık.  Erkek işi olarak kabul edilen alanlarda kadınlara çalışma imkânı sunmaya özen gösteriyoruz; Temsa İş Makineleri şirketimizde kadın forklift operatörlerimiz çalışıyor, çimento sektöründeki Çimsa şirketimizin CEO’su bir kadın. Biz işe alımdan başlayarak tüm insan kaynakları süreçlerimizde eşitlik ilkesini uyguluyoruz. Pozitif ayrımcılıktan ziyade, eşitlikten yanayız.

Koç Holding İK Direktörü Özgür Burak Akkol: Yöneticilerin yüzde 29’u kadın 
Koç Topluluğu bünyesinde 2015 yıl sonu itibariyle toplam çalışan sayısı 91.304. Kadın çalışan oranı yüzde 26. Yönetim seviyesindeki kadın oranı ise yüzde 29.  Yönetim anlayışımıza yerleştirdiğimiz ‘İşte Eşitlik’ bakış açısı ile kadın istihdamını arttırmayı hedefliyoruz. Sayısal değişimin ise, bu alandaki bilinçlenmenin sonucunda doğrudan oluşacağı kanaatindeyiz. Bu konuda Türkiye’deki en geniş katılımlı eğitim programlarını düzenleyerek 18 binden fazla çalışanımıza ulaştık ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalıklarını arttırdık. Ayrıca şirketlerimizden 40’dan fazla çalışanımızın katılımı ile bir çalışma yürüttük. Bu çalışma neticesinde hazırlanan ‘Koç Topluluğu Eşitlik İlkeleri ve Uygulama Prensipleri’ kitapçığında çalışana değen her süreçte nasıl bir politika izlediğimizi belirterek çalışanlarımızla paylaştık. Ana hedeflerimizden biri, yönetim kadrolarındaki kadın sayısını arttırmak. En zorlu görünen rollerde çalışan veya forklift kullanan kadınlar, bizlere kadınların her alanda çalışabileceğini gösteren önemli örnekler. Son 2 yılda otomotiv grubu şirketlerimizde üretim hatlarında istihdam edilen kadın çalışan sayımız 2 kat arttı. Kadın istihdamını ve liderliğini arttıracak, şirketlerimizde başarı sağlamış her uygulamayı yaygınlaştırmayı önemsiyoruz.

Haberin tamamı için buraya tıklayın.

 

TÜİK verilerine göre, kadınların istihdama katılım oranı yüzde 27.6’da kalıyor. AB ve OECD ülkelerinde ortalama kadın istihdam oranları yüzde 57.2 civarında seyrediyor. Kadın istihdamının önündeki en büyük engel toplumun kadına biçtiği roller.

Türkiye’de çalışma yaş aralığında olan 29 milyon 500 bin kadın var, ancak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, sadece 8.1 milyon kadın çalışıyor. Üstelik çalışan kadınların yarıya yakını kayıtdışı, sosyal haklardan ve emeklilikten yoksun çalışıyor.

Kadının işgücüne katılımında Türkiye OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer alıyor. TÜİK 2015 verilerine göre, erkeklerin istihdama katılım oranı yüzde 65.2 iken kadın katılımı yüzde 27.6’da kalıyor. Bu rakam 2014’te yüzde 26, 2012’de yüzde 25, 2011’de yüzde 24 idi. Bir artış olsa da, AB ve OECD ülkelerinde ortalama kadın istihdam oranları yüzde 57.2 civarında seyrettiği düşünülürse daha gidecek çok yolumuz var.

– TÜİK verilerine göre üst düzey kadın yönetici oranı 2014 yılı itibariyle yüzde 9.4.
– Kadın hakim oranı yüzde 36.9,
– Kadın profesör oranı yüzde 28.7.
– 81 ilin valisi içinde sadece 2 kadın vali var.
– Kadınlar mecliste, 82 kadın milletvekili ile yüzde 15 oranında kalıyor.
– Kadın bakan oranı yüzde 4.
– CEO’ların ise sadece yüzde 2’si kadın.

Kadın istihdamının önündeki en büyük engeller ataerkil bakış açısı. Kadının aile içindeki birincil görevi çocuk ve yaşlı bakımı, ev işlerinin yerine getirilmesi olarak görülüyor. Çocukları yetiştirme tarzımız da bunu destekliyor. Daha küçük yaşta kız çocuklarına alınan oyuncaklar, evcilik oyunları, çizgi filmler, hep kadına toplumun biçtiği rolleri tekrarlıyor. Hâlâ çizgi filmlerde anneler ‘evde çocuk bakan, temizlik, yemek yapan’, babalar ise ‘işe giden’ kişiler olarak konumlanıyor.

Tabii Türkiye’de özellikle kadınlara verilen maaşların düşüklüğü de kadını ‘aldığım parayı bakıcıya vereceksem, oturup evde çocuğuma bakayım’ düşüncesine itiyor, ki bu da kadın istihdamını baltalıyor.

Diğer taraftan erkeklerin de konunun takipçisi olması gerekiyor. Türkiye’de halen işsiz kalırım korkusuyla hamile olduğunu yöneticisine söylemeye çekinen kadınlar var hem de her düzeyde. 17 Şubat’ta İK Zirvesi’nde bir oturumda dinlediğim Danone Nutricia Anne Bebek Beslenmesi Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Gamze Çuhadaroğlu’nun kendi hiyakesi buna güzel bir örnekti. Çuhadaroğlu, o dönem çalıştığı yöneticisine ikinci çocuğuna hamile olduğunu söyleyince aldığı cevap “ama biz seni bir daha çocuk yapmazsın diye düşünmüştük, o zaman seninle ilgili planlarımızı yeniden gözden geçireceğiz“ şeklinde olmuş. Bu tepkiden de anlaşılacağı üzere Türkiye’de iş hayatında kadın olmak zor iş. Kültürü değiştirmeden, erkekleri de bu konunun takipçisi yapmadan, kadınlara iş dünyasında eşit fırsatlar sunmadan ve tabii devlet desteği olmadan kadın istihdamını arttırmak mümkün değil.

KAGİDER Başkanı Sanem Oktar, “Kadına karşı önyargılarla, erkek merkezli yaklaşımla mücadele etmek önem taşıyor. Tabii bu çalışmaların yanı sıra çocuk, yaşlı ve hasta bakımı için gerekli altyapıların da olması gerekiyor. Kadınların eğitime, istihdama ve girişimciliğe erişimde eşit fırsatlara sahip olması çok önemli” diyor.

Diğer yandan doğum yapan kadınlara verilen yarı zamanla çalışma hakkını ise olumlu bulan da var, bu şartlar altında işveren kadınları işe almaz diyen de. KEİG Platformu’ndan İdil Soyseçkin ise olaya farklı bir açıdan bakıyor: “Kadın istihdamının arttırılmasında yarı zamanlı çalışma kadınların hem istihdama katılımı hem de haneye ait sorumlulukların yerine getirilmesi çerçevesinde, son yıllarda adeta bir mucize gibi sunuluyor. Oysa yarı zamanlı çalışmanın yarım ücret ve Türkiye şartlarında emekliliğin neredeyse imkansızlaşması anlamına geldiği es geçiliyor. Ayrıca geleneksel cinsiyet roller de bu politikalar temelinde bir kez daha meşrulaştırılıyor. KEİG Platformu olarak bakım sorumluluğunun yalnızca kadınların değil erkeklerin de meselesi olduğuna vurgu yapıyoruz” diyor.

Sanem Oktar da “Doğum izni ve kreş gibi uygulamalarda, erkeğin de çocuk bakımından sorumlu olduğunu gözeterek İK politikası geliştirdiğinizde daha fazla kadını üst kademelere de taşıyabiliyorsunuz” diyor.

 

Haberin tamamı için buraya tıklayın.

Türkiye’de parlamentoda kadın temsil oranı yüzde 14.4. Pozitif ayrımcılık uygulayan Ruanda’da bu oran yüzde 56.3 olurken, Hollanda’da yüzde 40, ABD’de ise yüzde 16.8.

Kadının işgücüne katılımını kısa vadede yüzde 40’a, uzun vadede yüzde 60’a çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, “Kadınların hakim olduğu şirketlere verilen KOBİ desteklerinde hibe oranının arttırılması, en az yüzde 33 kadın istihdam eden şirketler kurumlar vergisinde indirim yapılması, kadın kooperatiflerinin desteklenmesi, kadınlara yönelik mesleki eğitim kurslarının işgücü ihtiyacı ve bireylerin becerilerinin merkeze alarak düzenlenmesi, kamuda ve BİST’e kayıtlı şirketlerde yönetim ve danışma kurullarında ki kadın oranının kota uygulaması ile yüzde 33’e çıkarılması çalışmalarımız içinde yer alıyor” diyor

Haberin tamamı için buraya tıklayın.

Türkiye’nin en büyük firmalarının üst düzey yönetimlerinde sık sık gerçekleşen transferlerin hep kadınların aleyhine olduğunu görüyoruz; göreve yeni gelen yöneticiler arasındaki erkek egemenliği, Türkiye için alışkın olduğumuz bir şey. İşte böyle bir ortamda, kadın yöneticiler için koltuğunu korumak da, o koltuğa oturmak da hiç kolay değil…

Haberin tamamı için buraya tıklayın.