Anneler İşte, Çocuklar Yazlıkta: Yaz Kazalarına Karşı Önleminizi Alın!

Okullar geçtiğimiz hafta tatile girdi. Çocuklar “Yaşasın yaz geldi!” diye sevinirken, çalışan anneler pek aynı duyguyu yaşayamıyor. Etrafımdaki on anneden dokuzu, kendi yokluklarında çocuklarını nasıl oyalayacaklarını, hangi yaz kampına yazdıracaklarını düşünüyor. Bununla ilgili önerilerimi bir sonraki hafta yazacağım.

Ebeveynlerinin yazlığı olan bazı çalışan anneler ise şanslı. Çocuklarını anneanne ve dedeyle birlikte yazlığa gönderiyor, hafta sonu da kendileri uçağa atlayıp ailelerinin yanına gidiyor. Bodrum, Marmaris, Datça vs… gibi yazlık bölgelerde çocuklar şahane bir tatil geçirirken, kaza ve hastalıklarla da karşılaşabiliyor.

Çalışan anneler lütfen bu yazıdan bir çıktı alsın ve anneanne, dedeye ulaştırsın. Dikkat edilmesi gereken birçok şey var. Tatil yörelerindeki doktorlar en çok güneş çarpması, klor alerjisi, isilik, ishal gibi dikkat ve tedbirle önlenme ihtimali yüksek hastalıklarla, sinek ve böcek sokmalarıyla, havuz kazaları ve düşmelerle karşılaşıyor. Hangi durumda, ne yapılması gerektiğini bilmek büyük önem taşıyor.

Bundan 5-6 yıl önce Özel Bodrum Hastanesi’nde, 6 yaşındaki Emircan’ın ailesi ile tanışmıştım. Babam düşük şeker şikayetiyle hastanede yatarken, Emircan akrep sokması nedeniyle yoğun bakımda tedavi görüyordu. Yine de çok şanslıydı. Hayatını, onu dağlık yerden hemen şehre indiren babaannesine ve “arı soktu” diyenlere aldırmayıp oğlunu en yakın sağlık ocağına taşıyan babasına borçluydu. 

Babası hikayeyi şöyle anlatmıştı: “Akrep tarlada, su yolundan gelmiş, orada oynayan oğlumun eline yapışmış. Aksi gibi en zehirli tür olan karnının altı tüylü sarı akrepmiş. Dağlık yerde bulunduğumuz için en yakın sağlık ocağına ulaşmamız 45 dakikayı buldu. Yarım saat sonra Emircan’da aşırı terleme ve yoğun kusma başladı. Takılan akrep serumu biraz çocuğumun gözünü açsa da, kusmayı durdurmadı. Bu nedenle hemen onu tam teşekküllü bir ambulansla Bodrum Devlet Hastanesi’ne götürdük. Oradaki doktorlar nabzının yavaşlamakta olduğunu farkedip, oksijen takviyesi yaptılar. Sonra yoğun bakım servisleri olmadığı için, Özel Bodrum Hastanesi’ne naklettiler. Emircan bu aşamada kan kusuyordu. 24 saattir yoğun bakımda. Çok şükür, şimdi durumu iyi.”

Defne ve Ege’nin de Bodrum’daki çocuk doktoru olan Sevda Hanım, yazın karşılaştıkları vakaların başında böcek sokmalarının geldiğini söylüyor. Akrep ve arı sokmasına (bazı kişiler alerjik tepki verdiği için arı sokması da tehlikeli olabiliyor) bu yörede sık rastlanırken, yılan sokmasıyla bile karşılaştıkları oluyormuş.

Böcek sokmalarının haricindeki vakaların başında yaz ishali, güneş yanığı, güneş geçmesi, isilik, güneş ve klor alerjisi, otellerde bulunan halı, perde gibi toz tutan cisimlere karşı alerji, havuz kazaları ve düşmeler geliyormuş. 

Bu hafta Özel Bodrum Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doktoru Sevda Oktay, bize yazın karşılaşabileceğimiz hastalık ve kazaları anlattı. Nasıl önlem almalıyız? Nelere dikkat etmeliyiz? Hangi durumda ilk yardım uygulamalı, hangisinde hemen hastaneye koşmalıyız? Yaz başında bahçeler ilaçlatılmalı.

 Akrep sokması: Bahçeli, ağaçlık yerlerde oturanlar, giymeden önce ayakkabılarını kontrol etsinler. Karşılaştığımız akrep sokmalarının çoğu bu şekilde oluyor. Kendi evinizin bahçesi varsa yaz başında mutlaka ilaçlatın, gideceğiniz otel doğanın içindeyse ilaçlama yapılıp yapılmadığını sorun. Akrep sokmasında hiçbir müdahelede bulunmadan çocuk en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır. Zehiri ağızla çekip tükürme, eskilerin uyguladığı, artık önerilmeyen bir yöntemdir. Bazı akrepler zehirsizdir, bazıları da öldürücü zehire sahiptir. Sokulan yerde çok ağrı varsa, hastaneye götürene kadar acıyı azaltması için buz kompresi yapılabilir. 

Arı sokması, alerjisi olanlar için tehlikelidir.

 Arı sokması: Çocuklu aileler tekne turlarında dikkatli olsun, çünkü çok arı oluyor. Arıyı uzaklaştırmada en etkili yöntem, kuru kahveyi yakmaktır. Kokusuna gelmiyorlar. Sokulan yer yukarıda tutularak, amonyaklı bir bez veya pamukla bir iki saniye kompres yapılmalıdır. Evde amonyak yoksa, amonyaklı deterjanlar da iş görür. İğne içeride kaldıysa mutlaka çıkarılmalıdır. Arı sokmasına karşı alerjisi olanlar için, bu durum tehlikelidir. Sokulan noktadaki şişlik giderek artar, morlaşır ve vücuda yayılırsa,boğazda gıdıklanma hissi, öksürük ve nefes darlığı olursa acilen hastaneye gidilmelidir. 

Yılan sokmasında turnike yapılmalı.

• Yılan sokması: Yılan sokmasında turnike uygulayarak yapılan ilk yardım önemlidir. Turnike, sokulan yer yüksekte tutularak, biraz üstüne bir ip veya lastik bağlayarak uygulanır. Bu lastiği fazla sıkmak kan dolaşımını bozacağı için tehlikelidir. Önemli olan zehrin vücuda yayılmasını yani lenfatik dolaşımı yavaşlatmaktır.  Lastik, bir parmak geçecek sıkılıkta olmalıdır. Bu işlemden sonra çocuk hemen hastaneye ulaştırılmalıdır. 

Yataklara cibinlik takın.

 Sinek sokmaları: Yataklara cibinlik ve camlara tel takılması etkili yöntemlerdir. Likit sinek kovucular yerine tablet tercih edilmeli ve çocuk odasının kapısı açık bırakılmalıdır. Çocuklar için üretilen sinek kovucu kremler cilde sürülebilir. Ancak bazı çocuklar bu ürünlere alerjik tepki gösteriyor. Sinek sokmasının tedavisi antihistaminik krem ve gerekirse şurupla evde yapılabilir. Bazen sinek sokması şişme yapar. Bu durumda ödemi alması için buz kompresi uygulanır.

Açıkta satılan besin tüketmeyin.

• Yaz ishalleri: En sık karşılaştığımız vakalardan biri… Açıkta satılan özellikle çocuklar için cazip dondurma gibi besinleri tüketmeyin. Çiğ sebzeleri çok iyi yıkayın ve evde pişen yemeği tekrar tekrar ısıtıp yemeyin. İçtiğiniz suyun temiz olduğundan emin olun, kirli havuz ve denize girmeyin. İshal genelde kusmayla beraber başlar. İlk müdahele olarak kusmayı rahatlatıcı bir mide bulantısı ilacı verilir ve kaybettiği minarellerin karşılanması için çocuğa bol su içirilir. İshale karşı ilaç kullanmayız, neden olan bakteriyi vücuttan atmak isteriz. Bu nedenle tedavisi ayran, yoğurt, muz, şeftali, pirinç, makarna, patates gibi gıdalarla olur. Yağlı ve şekerli besinlerdenkaçınılmalıdır. İshal, kanlı ve sümüklü yapıdaysa, kusma kontrol edilemiyorsa çocuk hemen hastaneye getirilmelidir. İshaller enfeksiyona bağlı da olabiliyor. Bu durumda doktorun önereceği antibiyotik tedavisi uygulanır. 

Çocukların aşırı terlemesine engel olun.

• İsilik: Ter bezi kanalları tıkandığı için olur. Çene altı ve ense gibi daha çok terleyen bölümlerden başlar, vücuda doğru yayılır.  Sıcak yaz günlerinde çocuklarımıza ince ve ter çeken pamuklu giysiler giydirmeli, her gün duş almalarını ve serin yerlerde oynamalarını sağlamalıyız. Evde bulunan antihistaminik şurupla ilk müdahele yapılır. İyileşme sağlanmazsa, doktora gidilir.

Görünen değil, görünmeyen kanamadan korkun.

• Düşmeler: Özellikle bisiklet düşmelerine yazın çok rastlıyoruz. Bisiklet, paten gibi aktivitelerde,kask, dizlik kullanmak kaza sonucu oluşacak riskleri azaltır. Kafa travmalarına dikkat etmek gerek. Çocuk düştükten sonra kusma, uyku hali, halsizlik, bitkinlik oluyorsa hemen hastaneye gidilmelidir. Yüksek bir yerden düştüyse ve kafaçarpması gerçekleştiyse iç kanama, beyinde ödemveya beyin kanaması riski vardır. Basit kanamalardan korkmayın. Eğer yara derinse ve kanama durdurulamıyorsa temiz bezle kompresyaptıktan sonra yine acil hastaneye gidilmelidir. Dikiş atmak gerekebilir.

Tehlikeli saatlerde çocuğunuzu güneşe çıkartmayın.

• Güneş yanığı ve çarpması: Tamamiyle önlenebilir bir durum olmasına rağmen hala çok sık karşılaşıyoruz. 11:00 – 17:00 arası çocuklar güneşe çıkmamalıdır. Bu saatlerin dışında güneşe çıkarken ise, mutlaka yüksek korumalı çocuklara yönelik güneş kremi sürülmeli, geniş siperlikli şapka ve çocuk için üretilen kaliteli güneş gözlüklerinden takılmalıdır. Pazarda satılan gözlükler çocuğun göz sağlığı için tehlikelidir. Güneş yanıklarında, yanık kremi kullanabilirsiniz. Eğer yanan yerin içi sıvı toplayıp, kabarmışsa doktora başvurun. Güneş çarpmasının belirtileri kusma, başağrısı, ateştir. Çocuğa bol sıvı vererek ve evdeki ağrı kesici ve ateş düşürücüyü kullanarak ilk müdahele yapılır. Tablo kötüye giderse yine hastaneye ulaşmak gerek.

Bilmeyen kişiler ilk yardım uygulamasın.

• Havuz kazaları: Havuz ve denizde çocuk bir saniye bile göz önünden ayrılmamalıdır. İyi yüzme bilmiyorsa mutlaka simit ve kolluk takılmalıdır. Eğer çocuk çok su yutmuşsa, hemen kıyafetleri çıkarılmalı, kurulanmalı ve hava yolu açık tutulmalıdır. Dil geriye gittiyse öne çekilmeli, baş rahat nefes alacak pozisyona getirlmelidir. Mekanda ilk yardım bilen birisi varsa,  ilk yardım yapıldıktan sonra, yoksa acilen ve ambulansla çocuk hastaneye ulaştırılmalıdır.

Çocuğunuz alerjikse, çantanızda antihistaminik bulundurun.

• Alerjiler: Gözde kızarıklık ve kaşınma, ciltte kabarıklık şeklinde oluşan güneş, kum ve klor alerjileri, otellerde halı ve perdelere karşı geliştirilen toz alerjileri sık karşılaştıklarımız arasında. Burun akıntısı, hapşırık, gözlerde sulanma, wheezing (nefes alıp verirken kuş ötmesine benzer bir ses çıkartma) gibi belirtileri vardır. Çocuğun neye alerjisi olduğu önceden biliniyorsa ona göre önlem alınır ve reaksiyon durumunda soğuk buhar, antihistaminik gibi rutin alerji tedavileri uygulanır. İlk kez karşılaşılıyorsa,mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Gözde çapak varsa, nedeni alerji değil, enfeksiyondur.

• Enfeksiyonlar: Sabah uyandığında gözlerde iltihap ve çapak varsa kızarıklığın nedeni alerji değil, “konjuktivit” denen enfeksiyondur. Doktora başvurulmalı ve antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Kirli olduğu belli olan denizden ve havuzdan uzak durun. 
Tüm yazılar için  buraya tıklayın.