Yenidoğan bebek bakımında en çok merak edilenler

Yeni doğan bakımı, bebek sağlığı üzerinde etkili olan önemli bir süreç. Yeni anne olmuş özellikle de ilk defa doğum yapmış kadınların aklına birçok soru takılıyor ve bebek doğduktan sonra bakımını nasıl yapacaklarına dair birçok endişe yaşıyorlar. Bebek Hemşiresi Ferda Saraçoğlu, yeni anne olmuş kadınlara, yeni doğan bebek bakımı ile ilgili merak edilenleri anlatıyor:

  • Yeni doğan bebeklerin beslenmesinde yapılan yanlışlar nelerdir? Doğrusu nedir? Bebekler ne kadar sürede emzirilmeli?

Anne sütünün gelmesi arz talep meselesidir. Bebek ne kadar sık emerse annenin süt salgılayıcı hormonları o kadar uyarılır ve sütün artışı sağlanır. Öncelikle anne her 2-3 saatte bir veya her ağladığında bebeği aktif bir şekilde emzirmelidir. Bebek mümkün olduğunca her iki göğüsten 15 dakika süreyle beslenmelidir. Bebeğe sütten, önce karbonhidrat sonra protein daha sonra da yağ kısmı geçer ve üç besin öğesi ancak ortalama 15 dakikada gelir. Bazı annelerin sütü çoktur hatta anne bebeğini tek göğsünden sadece 15 dakika emzirmeyle doyurabilir. Bu şekilde bebek 2-3 saat uyuyabilir. Anne tamamen duyusal ve hormonları olan bir bireydir. Bu sebeple her annenin hormonu, tepkileri, cildi, hassasiyeti ve süt miktarı farklılıklar gösterir.

  • Birçok anne sütünün yetmediğini söyleyip, mama veriyor. Sütünün yetmediğini anne nasıl anlayabilir?

Bir bebek ilk aylarda haftada 150-200 gr kilo alıyorsa, günde 5-6 kez idrarını yapıyorsa, tepkileri normalse ve sağlıklı ağlıyorsa doyuyordur ve gelen süt yetiyordur. Anneler genelde bebeklerin ilk 9 ay sürekli emme refleksleri olduğu için hep aç olduklarını ve bu yüzden arandıklarını düşünürler. Oysaki emme refleksi bebek doyduğunda da devam edebilir. Ayrıca bebekler gözleri kapalıyken de emmeye devam edip karınlarını doyurabilirler. Önemli olan ağız hareketi ve annenin o anda hissettiği süt akma hissi veya emildiği hissidir.

  • Sarılık hususunda ailelerin yaptığı yanlışlar nelerdir? Doğrusu nedir?

Her bebek sarılığa yakalanabilir. Burada önemli olan sarılık belirtilerini çok iyi bilmektir. Çoğu zaman bebekte belirtiler görülür. Bebek çok pasifse, aktif ağlamıyor ve hep uyku halindeyse, gözlerinin beyaz küreleri sarardıysa, vücut rengi sarı ve portakal rengine yakınsa, özellikle bacaklara doğru inen bir portakal rengi ve vücut ısısında hafif yükselme varsa, bütün bunların yanında haftada 150-200 gr alamıyorsa, giderek kilo kaybı varsa, bebek sarılığa doğru ilerliyordur. Bebekte bu belirtiler gözlemlendiğinde,1-2 saat dahi beklenmeden gece bile olsa hemen en yakın hastanedeki çocuk doktoruna götürülmelidir ve bebeğin biluribin, hematokrit değerlerine baktırılmalıdır. Bununla birlikte bebeklerde bazen kan grupları uyuşmazlıklarına bağlı sarılıklar görülür. Bu durumu da gözden kaçırmamak için çocuk doktoru ile ilk 1 ay iyi bir iletişimde olmak gerekir.

Halk arasında sarılık olan bebeğin etrafında sarı renkli eşyalar ve ışıklar bulundurmaktan bahsedilir. Bu çabalar yerine bebeğin çok iyi emzirilmesi ve doktor tavsiyelerine uyulması daha önemlidir. Bebek ihtiyaç duyuyorsa mama takviyesi de yapılmalıdır. Bebeğin kilo alımına ve gözlerinin beyaz küresindeki sarı rengin giderek açılıp açılmadığına bakılması gerekir.

Bebekte sarılık azalırken en son teninden kaybolur. Bu sebeple düzenli olarak doktora gidilmeli ve doktor tavsiyesine göre kan tahlili yaptırılmalıdır. Annenin sütü az geliyorsa yani bebek haftada veya günde ulaşması gereken ağırlığı yakalayamıyorsa mama takviyesi yapılmalıdır. Bebeklerin bol oksijen alması ve güneş ışınlarından faydalanmaları da oldukça önemlidir. Ancak yaz döneminde çok dikkatli olunmalıdır. Saat 11.00-14.00 arasında güneş ışınları bebekler için tehlikeli olabilir. Bu yüzden saat 11:00’dan önce veya 14:00’dan sonra bebeklerin güneşlendirilmesi gerekir.

  • Gaz sorunu hususunda ailelerin yaptığı yanlışlar nelerdir? Doğrusu nedir?

Bebeklerde gaz sorunu, aileden aileye kültürden kültüre değişiklik gösterebilir. Her yiyecek her annede veya bebekte gaz yapmaz. Her bireyin genetiği ve hassasiyeti farklıdır. Anneler zaten kendilerinde gaz yapabilecek ürünleri hamilelik öncesinden deneyimledikleri için gaz yapan ürünleri daha az tüketmelidirler. Bunun dışında erkek bebekler daha gazlı olurlar. Eğer bebek emdikten sonra uyuduysa, uyandırılıp gazı çıkarılmamalıdır. Eğer bebeğin gazı varsa karnına dokunulduğunda ele sertlik gelir, bacaklarını karnına doğru çeker ve ağlar.

Bebeğin gazı çıkarılırken sabit şekilde durulmamalı. Bebek odasında veya odasının dışında gezdirilebilir. Çünkü bebeğin gazını sabit durulan bir yerde çıkarmak zordur. Örneğin bebek evde ağladığı için acile götürülürken, yolda arabayla veya açık alanda sallantıdan dolayı gazını daha çabuk çıkarıp rahatlayabilir. Bazen de anne karnındaki sesleri taklit eden sesler bebeği rahatlatır. Her gaz ilacı her bebekte işe yaramayabilir. Bunu aileler deneyimleyerek öğrenebilirler. Yıkamak ve bebek masajı da gaz sorununa çok iyi gelir ve bebeği rahatlatır.

  • Bebek her ağladığında kucağa almak doğru mu? Niçin yahut niçin değil?

Bebekler doğduktan sonra ilk 4 ay hala kendini anne karnındaymış gibi hisseder ve güvende olmak ister. O nedenle ilk 4 ay her ağladığında yanında olunmalıdır. Ancak hemen kucağa almak yerine bebeğe seslenerek veya yavaşça dokunarak “sakin ol, güvendesin, buradayım, yanındayım” şekline sözler kullanılabilir veya şarkı söylenebilir. Anne karnındaki seslere benzeyen sesler duymaları da bebeklerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Örneğin fön veya fan makinesi sesi gibi. Bunların öncesinde bebeğin altınının temiz, karnının tok olduğuna veya gazının olmadığına da dikkat edilmelidir.

  • Biberon ve emzik hususunda ailelerin yaptığı yanlışlar nelerdir? Doğrusu nedir?

Çoğu ailenin en büyük kabusu biberon ve emzik kullanımıdır. Ancak bebek emme refleksini başlatamadıysa, annenin sütü çok iyi gelmiyorsa, bebek yeterli kilo alamıyorsa, annenin bazı sebeplerden dolayı bebekten uzak kalması gerekiyorsa veya bebeği emzirmemesi gereken özel bir durum söz konusuysa mama ve biberon veya her ikisini de kullanmak gerekebilir. Bu sebeple çocuk doktorunun önerisiyle gereken yerde gereken talimatlar yerine getirilmelidir. Biberonlar meme ucunu taklit eden veya kaşık biberonu denilen ürünlerden olmalıdır.

Emziğin çocuklara zarar verdiğini düşünen anneler, bebeğin emzik emme alışkanlığı edinmesini istemezler. Kimi anneler ise emziğin ağız ve damak yapısı üzerinde birtakım olumsuz etkiler bıraktığını düşünür. Bilinenin aksine emziğin bu tür zararları yoktur. Bununla beraber, bebeğin psikolojik bakımdan rahatlamasını sağlayarak, üzerindeki gerginliği alır. Ancak yinede bebeğin uzun süreli emzik emme alışkanlığı olmamalıdır. Emzik kullanma süresi 10-15 dakikayı geçmemelidir.

  • Bebeğin banyosu hususunda ailelerin yaptığı yanlışlar nelerdir? Doğrusu nedir?

Bebeklere banyo yaptırılan ortam ısısı 22-26 derece arasında, kapı-cam-pencere kapalı ise suyun ısısı da 36.5-37.5 derece arasında olmalıdır. Bu ısı dereceleri ayarlandığı takdirde bebekler karlı ya da yağmurlu havada veya gecenin bir vakti dahi yıkanabilir. Eğer bebek sabah 04.00-06.00 veya gece 12.00- 02.00 saatleri arasında çok ağlıyorsa ve gazı varsa banyo yaptırılabilir. Ebeveynler bu saat aralıklarında banyoda yıkamayı deneyimlediklerinde bebekler de bu durumu daha iyi anlayabilirler. Bebekler her gün banyo yapabilir. Fakat şampuan ve bebek yağının, bebeğin vücudundaki doğal floralara zarar vermemesi için bu ürünler hafta da 1 ya da 2 kez kullanılmadır.

  • Çocuk, yüzünü çizip yırttığı için eldiven giydiriliyor. Bebeğin ellerini, ağzına gözüne kulağına götürüp vücudunu tanıması doğru değil mi?

Bebeğin tırnakları uzunsa kesilmelidir. Ancak bebeğin tırnak yapısına uygun bir makas kullanmaya dikkat edilmelidir. Bebeğin tırnağının kesilmesi için 20 ya da 40 gün geçmesi beklenmemelidir. Çoğu zaman banyodan ya da bebek uyuduktan sonra yavaş ve dikkatlice tecrübeli biri tarafından tırnakları kesilmelidir.

Bebeğin elleri mümkün olduğunca açıkta kalmalıdır. Yeni doğan bebeklere eldiven giydirmenin amacı, bebeğin tırnaklarıyla yüzünü çizmesini engellemek ve ellerini soğuktan korumaktır. Ancak eldiven giydirmenin birkaç sakıncası vardır. Bu dönemde bebek çevresini ağzı ve elleriyle tanımaya ve algılamaya çalışır. Bebeğe sürekli eldiven giydirmek, onun dünyayı tanımasını ve algılamasını engellemekten başka işe yaramaz.

  • Hıçkıran bebek güldürülüyor yahut su içiriliyor. Bu davranışlar doğru mu yanlış mı?

Bebeklere doktor önerisi olmadan anne sütü haricinde hiçbir şey verilmemelidir. Bebeklerin iç organları henüz her besini tolare edebilecek durumda olmadığından, doktor önerisi ile ay ay tavsiyelere uyularak diğer sıvı gıdalar verilmelidir. Hıçkırık durumunda da bebek sadece emzirilmeli veya sadece anne sütü verilmelidir.

  • Bebeğin gözlerindeki çapaklara anne sütü sağılıyor. Bu doğru mu yanlış mı?

Bebeklerin gözündeki çapaklar için anne sütü kullanılmamalıdır. Sadece 4-5 kez kaynatılarak ılıtılmış suya batırılan steril pamukla bebeğin gözleri içten dışa doğru silinmelidir.

  • İsilik ve pişik olan bebek hususunda ailelerin yaptığı yanlışlar nelerdir? Doğrusu nedir?

Bebek ürünleri her bebekte işe yaramaz. Bu durumda bebeklerin poposunu yıkamak ve havalandırmak en sağlıklı yöntemdir. Eğer bebeğin poposunda hassasiyet varsa uzman bir doktorun tavsiyesiyle pişik önleyici kremler kullanılabilir.

  • Ağlayan bebek nasıl sakinleştirilir?

Ağlayan bir bebeğe karşı anne öncelikle sakin olmalıdır. Unutulmamalıdır ki bebekler ağlayarak büyürler. Anne stresli olursa, bebek de bu olumsuz enerjiden dolayı daha çok ağlar. Bebeğin odası mümkün olduğunca sık havalandırılmalı ve bebek her fırsatta dışarı çıkarılmalıdır. Ayrıca ağlayan bebeğe çeşitli sesler deneyerek şarkı söylenebilir. Anne karnındaki sesleri taklit eden müzikler dinletilmeli, bebekle konuşulmalı ve neye ihtiyacı var ise onu anlamaya çalışılmalıdır. Altının temizliği, gazı, açlık-tokluk durumu, ateşi ve oksijen yeterliliği gibi durumları takip edilmelidir.

  • Yatırılma ve uyutma hususunda ailelerin yaptığı yanlışlar nelerdir? Doğrusu nedir?

Nedensiz ağlayan bebeklere emzik verildiğinde susarlar ve uykuya geçmede sorun yaşayan bebekler, emzikle daha rahat ve çabuk uykuya geçerler. Yeterince meme verilmeyen veya emzik emmeyen çocukların bir kısmında ise, kulaklarını okşama, parmaklarını emme gibi takıntılı davranışlar görülebilir.

Bebekler gece – gündüz kavramlarını algıladıkları zaman geceleri daha uzun ve derin bir uykuya dalarlar. Bu da anne ve baba için kolaylık ve rahatlık sağlar. Bebeklere gece – gündüz kavramları ilk aylarda öğretilmeye başlanmalıdır. Bunu yapmak için gündüz altları değiştirilirken ve emzirilirken onlarla konuşulmalı ve ilgi canlı tutulmalıdır. Gece bakımları ise, sessizce ve loş ışıkta yapılmalıdır. Her ağladığında kucağa almak yerine poposunu pışpışlanabilir. Bebeğe “Sakin ol yanındayım, güvendesin” şeklinde seslenerek, güvende hissetmesi sağlanabilir. Bebeği kucağa alma süresi her gün 5-10 dakika azaltılmalıdır. Kucağa almak birden bire kesilmemeli, uzun süre disiplinli ve sabırlı olunmalıdır.

  • Bu sorular haricinde bizim değinmediğimiz yeni doğan bebek bakımı hususunda neler söylemek istersiniz?

Bebekler yaz mevsiminde tek kat giydirilmelidir. Kıyafetler diğer mevsimlerde ise ortamın ısısına bağlı olarak seçilmelidir. Bebeği kat kat giydirmek, terlemesine ve dolayısıyla hastalanmasına yol açabilir.

Birçok kültüre göre bebek kundaklandığı zaman, daha düz ve sağlıklı bir vücuda sahip olacağına dair bir inanış vardır. Oysaki bebeği kundaklamak, kalça çıkıklığını tetikleyen önemli bir etkendir. Kundaklanan bebeğin hareket özgürlüğü sınırlanır. Bu durumda bebeğin çevresini tanımasını ve beden farkındalığını engeller. Bazı bebekler ise daha erken yürüsün diye emeklemeden yürütece konulur. Bu tutumda oldukça yanlıştır. Unutulmamalıdır ki insan gelişimini birbirini takip eden aşamalardan tamamlar. Bir önceki aşama gerçekleşmezse bir sonraki aşamaya gelemez. Bu sebeple yürüteç bebeğin erken yürümesini sağlamaz.

Bebeklere ilk 6 ay sadece anne sütü verilmelidir. Çünkü ilk 6 ay bebeğin gelişimi için gerekli olan besin öğeleri anne sütünde bulunur. Bazı anneler sütün bebeğe yetmediğini düşünür. Bunu anlamak için bebeğin boy ve kilosuna bakılmalıdır. Eğer boy ve ağırlığı normal ise anne sütü dışında ek besin verilmemelidir. Bebeğin kilo ve boy gelişiminin normal sınırlarda olması, sütün bebeğin gelişimi için yeterli olduğunu gösterir. 6. aydan sonra ek besinlere geçilmeli ve ilk 1 yıl boyunca bebeklere kola ve çay gibi kafeinli içecekler, kivi, çilek, inek sütü ve yumurta akı benzeri gıdalar verilmemelidir.

Bebeği yıkamak için kullanılan suyun çok sıcak veya soğuk olması, bebeğin suya karşı korku geliştirmesine ve banyo yapmaktan kaçmasına neden olur. Bu sebeple banyo için kullanılan suyun ılık olması gerekir. Suyu bebeğin üzerine dökmeden önce ısıyı dirsekle kontrol etmek gerekir.

Genellikle anneler şekerli gıdaların sütlerini arttıracaklarını düşünür. Ancak sütün artışını sağlayan besinler; bol vitamin, meyve-sebze, bol su ve protein tüketimidir. Ayrıca kan dolaşımının iyi olması da bir diğer önemli faktördür. Anneler 10. günden itibaren her gün yürüyüş yapmalıdır. Bebekler annelerinin ruhsal durumlarını çok iyi hissettikleri için anneler bebeklere yaklaşmadan önce pozitif bir ruh haline geçmelidirler. Yürüyüş yapmak, bol vitamin tüketmek, sevdiği insanlarla sık sık bir araya gelmek, komik diziler izlemek, klasik müzik dinlemek, kitap okumak annelere hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok iyi gelecektir.