Prematüre Annesi Selenay Dönmez Yazdı

Ajanstan Yelda Hanım mail attı. Yoğun bakım döneminde çekilmiş fotoğraf lazım diyordu. Uzun uzun düşündüm, var mıydı ? Çekmiş miydik ? Evet; ama belki 1 ,2 veya 3 daha fazla değildi yoğun bakımda çekilen fotoğrafı. Akşam ilk iş tozlu sandıktan fotoğrafları çıkarmak oldu. Hakikaten JanJan’ın o dönemde çekilen sadece 3 tane fotoğrafı vardı. Hani arzulanan şekilde sağlıkla sonuçlanmazsa bu süreç, “bir evladım vardı ama hiç fotoğrafı yok” dememek için çekmiştim bu fotoğrafları; hatırladım. Durmadım sonra. Devam ettim fotoğraflarımıza bakmaya. 1. günden şimdiye kadar çekilen binlerce fotoğrafın hepsine baktım. Şükrettim; sadece bu 3 fotoğrafta kalmadı bizim hikayemiz. Sağlıklı bir yavruyla daha nice güzel günler yaşayarak harika anılar biriktirdik, biriktirmeye devam ediyoruz. Şubat.2013’te yaşadığımız süreci şu anda Türkiye’nin herhangi bir yerinde, herhangi bir hastanesinde yaşayan , yavrularını yeni doğan yoğun bakım kapısında bekleyen ebeveynlere moral vermek , destek olmak , “Bak bizim hikayemiz de olağan başlamadı ama bu yavru büyüdü ve şimdi sağlıkla hayatına devam ediyor. #eminellerde olduğunu bil ve güçlü ol.” demek için kabul ettik bu projede yer almayı. Hastaneden taburcu olduğumuzda 22 gün önce iki kişi çıktığımız ve bir daha gitmediğim evime üç kişi döndük. Hummalı bir dönem başladı. Sağlıklı bir bebekle taburcu olduk , doktorumuz “geri dönmemek için bir ay karantina uygulayacak ve sadece iyi besleyeceksiniz; ebeveyn olarak sizden başka bir şey beklemiyorum ” demişti. Bu cümle sonrasında kendimi kucağımdaki yavruyu beslemeye adadım. 20 günü yoğun bakımda , 2 günü serviste olmak üzere 22 gününü hastanede geçiren JanJan emmeyi kabul etmedi; dolayısıyla ne olur ne olmaz diye aldığımız küçük sağma makinamız yetersiz kaldı. Hastanemizin desteği ile profesyonel sağma makinaları kiralayan bir firma ile irtibata geçerek eve kocaman bir makina getirdik. Üç saatte bir sağıp JanJan’ı besleyip fazlasını dondurucuya koydum.

İlk 4 ay her şey güzel gitti. Sütüm yetiyor, JanJan istenen seviyede kilo alıyordu. Bir sabah her zamankinden daha az süt sağdım ; yorgunluğuma, koşturmadan dolayı az beslenmeme yordum. Hemen kahvaltımı yaptım ve bol su içtim. Üç saat sonra bir öncekinden daha da az geldi sütüm. Emzirmenin hormonal , makina ile sağma işleminin fizyolojik süt üretimi sağladığını okumuş ve bu şekilde çok uzun süre anne sütü ile beslemenin mümkün olmadığı hususunda doktorumuz tarafından uyarılmıştım. O günden sonra her sağım sonrası süt miktarını not aldım. Sağdığım süt ile besleyerek dondurucudaki sütlerle takviye ederek beslemeye devam ettim. Ama ikinci haftanın sonunda sütüm tamamen kesildi , dondurucudaki stoklar tükenmeye yüz tuttu. Kucağımda 4,5 aylık JanJanla koşa koşa doktorumuza gittik. Neler yaşadığımı , neler yaptığımı anlattım. Kilosuna baktı. “Şimdiye kadar çok iyi ilerlediniz bundan sonrasında devam sütüne emanet edeceğiz” dedi doktorumuz. Eve giderken ilk kutuyu aldım. Bir sonraki öğünde hazırladım. JanJan’ı kucağıma aldım, beslemeye başladım.Gözlerim doldu. Emzirmemiş olsam da sanki aramızdaki bağı kaybetmiştim. Bu süreci kendime uyguladığım bir psikolojik şiddete çevirmemem gerektiğini düşündüm. Sütümün kesilmesi benim yetersiz anne olduğum anlamına gelmiyordu. Çocuğumu büyütürken yetmediğim yetemediğim her noktada uzmanlardan destek alacaktım ve bunu o anda kabul edip yoluma devam etmeliydim.