Çocuklarına Zaman Ayıramayan İşkolik Annelere Tavsiyeler

Çocuklarımızla ilgili yaşadığımız problemlerde genellikle onların hangi davranışı neden yaptıklarına anlam veremeyiz. Özellikle de ev içerisinde problem davranışlar sergilediğinde. Oysaki biz gün boyunca onunla vakit geçirip, ona iyi bakabilmek için belki de işimizi ve kariyerimizi bir kenara bırakmışken, nasıl olur da o bizimle ev içinde sağlıklı bir iletişim kuramıyor diye yakınırız.

 

Bu durum genellikle, çocuğumuzun bize aşırı bağlı davranışlar sergilemesi veya bize karşı şiddet ve yıkıcılık içeren davranışlarda bulunmasıyla ilk sinyallerini verir. Gün boyunca beraber kaldığımız ve her planımızı onun ihtiyaçlarına göre ayarladığımızı düşündüğümüz çocuğumuz, tatminsiz, bize bağımlı ve/veya yıkıcı davranışlar gösteren, inatçı veya sık sık ağlayan bir çocuk haline gelmiş olabilir.

 

Öyleyse çocuğumuzdaki davranış problemleri bu seviyeye gelene kadar neyi yanlış yapmış olabiliriz? Mesela; “nitelikli zaman geçirmek” ile “zaman geçirmek” arasındaki çizgiyi çekememiş olmak bunun için yeterli bir sebeptir. Gün boyunca beraber olduğumuz için kendisine “zaman ayırdığımızı” sandığımız çocuklarımız aslında etrafımızda kendilerini fark ettirmeye çalışırken, biz kendimizi ev işlerine kaptırmış bir halde buluyorsak, o bizimle oyun oynamaya veya yeni keşfettiği bir olaya odaklamaya çalışırken, bizim elimizde toz bezi veya bulaşık eldiveni varsa, o bize bir şeyler anlatırken onu dinliyormuş gibi yapıp bir yandan yemek yapmaya devam ediyorsak, ona saygı duymadığımız ve nitelikli zaman ayırmadığımızı hemen hissedecek ve bize karşı öfkelenecektir.

 

Peki gün içerisinde hem görev ve sorumluluklarımızı yerine getirip hem de çocuğumuzla nasıl iyi vakit geçiririz? Elbette yapmamız gerekenler listesi ne kadar kabarıksa, kendimize ayıracağımız zaman da o kadar kısıtlıdır. Ama unutmayalım ki bu listeyi de oluşturan bizleriz. Öncelikle, “olması gerekenler” kavramımı biraz daraltmamız ve bazen hayatı akışına bırakmamızda fayda var. Elbette kendimizle de baş başa kalmak hakkımız. Bunun yanı sıra çocuğumuzla bütün bir günü öylesine doldurmaktansa, sabahları 1 saat, öğleleri 1 saat ve akşamüstü 1 saat olmak üzere(tamamiyle örnek olması açısından verilmiştir, siz kendi yaşam tarzınıza göre ayarlayabilirsiniz), kendi hayat akışımıza uygun olarak bir program yaparak, ona karşı sorumlu olduğumuz bu programı aksatmadan yerine getirebiliriz. “şimdi yemek hazırlamam lazım ama sana söz veriyorum yarım saat sonra seninle tam 1 saat boyunca boyama yapacağım” gibi bir çözüm önerisi sunmalı ve olağanüstü bir sebep olmadığı sürece ona verdiğimiz sözleri tutmalıyız. İşte o zaman çocuklarımızla nitelikli zaman geçirmiş ve onların saygı ve güvenini kazanmış oluruz.

Sağlıklı ve eğlenceli günler dileğimle.

Melek ÇAVUŞ KILIÇ

Pedagog- Psikoterapist