Bayram Sofralarında Hamileler Ne Yesin?

Sen Artık İki Canlısın, Hepsini Yiyeceksin!

Bayram sabahı kahvaltısı, bayram yemeği, ah bir de bayram ziyaretleri derken kulaklarımızda en çok çınlayan cümle: Ye kızım ye, sen artık iki canlısın.

Bayram bitmedi. Yani hala bayram yemeklerine, bayram kahvaltılarına katılabiliriz. Hem hamileyiz diye bayram ziyareti de mi yapamayacağız?
A-a, ne münasebet?
Yapacağız tabii ki.

Bayramlarda özellikle ailecek, hep birlikte yapılan kahvaltılarla güne başlamak tabii ki harika. Sofraya şöyle bir bakarsınız, o da ne? Ballar kaymaklar, sucuklu yumurtalar, pişiler, çörekler, börekler, kekler, ekmekler, simitler, gözlemeler! Ellerinizi ovuşturarak sofraya otursunuz.

Hemen “Önce hangisinden başlasam” diye düşündünüz ve ilk yanlışı yaptınız. Öncelikle düşünmeniz gereken şey “hangisinden yemeliyim?” olmalıydı.

Çay bardaklarına çaylar sırayla dolduruldu. Herkes bir anda çıngır çıngır çıngır, çaylarını karıştırmaya başladı ve “hadi afiyet olsun” dilekleri arasında bu şölen kahvaltı nihayet başladı.

Şimdi sakin ol ve o çay bardağını elinden yavaşça bırak…

Sen hamilesin.
Bir kere hamilelik boyunca o çay bardağını eline almaman, hadi aldın diyelim, çaydan bi’fırt bile içmemen gerekli. Neden içmemen gerekiyor biliyor musun? O çok sevdiğin çay, senin demir emilimini azaltıyor. Demir emiliminin azalmaması lazım, çünkü senin alman gereken en önemli minerallerden biri; demir.

Demir hangi besinlerde bulunuyor?

Yumurtada.
Evet, yumurtada bolca demir var. Yani kahvaltıda yumurta yemelisin.

Masadaki herkesin, her şeyden iştahla yemesiyle kahvaltı tam gaz devam ediyor. Sonra bir aile büyüğü olmazsa olmaz o meşhur cümleyi söylüyor: “Kızım alsana şu pişilerden, çöreklerden, böreklerde! Yemen lazım senin, sen artık iki canlısın.”

Durun.

Hemen o çok iyi niyetle söylenen “ye” gazına gelmeyin. Önce deriiiiin bir nefes alın ve içinizden şunu düşünün: “Şu an karnımdaki bebeği büyütecek olan gıda, bol tereyağlı börek ya da derin yağda pişmiş pişi değil.”

Onlar bebeğin büyümesine değil, sizin hamilelikte bi’ 30 kg kadar kilo almanıza yardımcı olurlar.

Şu an karnınızda olan bebiş, milyarlarca hücrenin bölünmesiyle oluşuyor. O zaman sizin de o canlı hücreyi hayatta tutmanız gerekiyor. Yani hamilelik boyunca, o hücreleri canlı tutacak besinler tüketmeniz lazım.
Nedir o?
PROTEİN!

O zaman kahvaltı sofrasındaki peynirden de alıyorsun. Sonra istersen baldan ve kaymaktan da rahat bir şekilde yiyebilirsin. Ne de olsa iki canlısın.

Ne dedik? Protein.
Malum Kurban Bayramı.
Kurban Bayramı demek, et demek. Zaten proteinin kralını alabiliyorsunuz. Bunun yanında kalsiyum, demir, çinko, B1, B2,B6, B12, D vitaminleri ve folik asit almalısınız. Bebeğin beyninin gelişmesi demek, sizin bol bol folik asit almanız gerektiği demek. Üstelik bebişin DNA onarımına da böylelikle katkınız büyük oluyor. DNA onarımı demek de, bebişin güçlü organları olması anlamına geliyor.

Mercimek, brokoli, ıspanak ve lahana folik asidin zengin ağalarından.

“Amaan, ben böyle daha lezzetli şeyler yemek istiyorum” kaprisi de yapmak isteyen hamilelere ay çiçeği ve kabak çekirdeğinin de folik asit bakımından zengin olduğunu söyleyelim. Kahvaltıdan sonra karşılıklı çitlersiniz artık. 🙂