Hanımlar, Beyler! Bir Dünya Emzirme Haftasına Daha Girmiş Bulunuyoruz.

Eveet, bir Dünya Emzirme Haftasına daha girmiş bulunuyoruz hanımlar, beyler. Kutlu, mutlu olsun. Şimdi “Dünya Emzirme Haftası” denince sizin aklınızda beliren şey, özellikle sosyal medyada emzirme ve emzirmenin yararları üzerine yazılıp çizilen, emzirmenin önemi ile ilgili konuşmalar yapılan bir hafta değil mi?

Değilse ne ala.
Çünkü öyle olmaması lazım.

Biz bu yüzden, öncelikle bebişkoların en büyük ihtiyaçlarının anne sütü olduğunu bilen, emzirmeye ve anne sütüne inanan tüm annişlerin 1-7 Ekim Dünya Emzirme Haftasını kutluyoruz.

Yıllardır Dünya Emzirme Haftası nedeniyle yazılan, söylenen ve anlatılanlara rağmen maalesef taze anneler, halen kulaktan dolma bilgilerle emzirmeye çabalarlar. Buna gerçekten üzülüyoruz. Şunu belirtmekte fayda var, dünyadaki tüm sağlık uzmanları, bebeklerin sağlıklı gelişimi için anne sütünün kritik önemi konusunda hemfikir durumda. Varsın başkaları, başka şeyler söylesinler. Komşu teyzenizin ya da arkadaşınızın söylediği aksi şeylere itibar etmeyin.

Şimdi, yine, yeniden emzirmenin hem anneye, hem de bebişlere ne gibi faydaları olduğunu tekrarlayalım.

Emzirmenin anneye faydaları nelerdir?

Dedik ya, emzirmek yalnızca bebişin beslenmesi için değil; annenin sağlığı için de çok, çok, çok, çok ama çok önemli. Şimdi emzirmenin faydalarını çöyle bir sıralayacak olursak:

  1. Anne sütü, bebişin ilk 6 aydaki tüm besin ihtiyaçlarını (hatta su dahil) tek başına karşılar.
  2. Anne sütü en doğal, en taze, en hijyenik besindir ve oldukça ekonomiktir.
    (Diğer bir ifadeyle beleştir, bedavadır! J)
  3. Anne sütüyle beslenen çocukların bağışıklık sistemi daha güçlü. İnanmıyorsanız bununla ilgili çalışmaları şöyle bir araştırın, kendiniz görün.
  4. Emzirmek, anne-bebek arasındaki o güçlü duygusal bağın kurulmasını kolaylaştırır. (Burayı yazarken gözlerimiz hafiften doldu! <3)
  5. Emziren annelerin rahmi daha hızlı bir şekilde eski haline döner ve annişimiz lohusalık dönemini daha kolay atlatır.

Emzirme Sorunları ve Doru Bilinen Yanlışlar

Evet, emziren anneler bazen bir takım aksiliklerle karşılaşılar. Ama annelerin “aksilik” olarak gördüğü durumlar, belki de tam olarak “aksilik” değildir? Şimdi gelin o “aksilik” sanılan, ama aslında pek de aksilik sayılmayan durumlara değinelim ve nasıl çözülebilir, ona bakalım.

1. Bebeğimi emzirmek istiyorum ama sütüm gelmiyor!
Ne demek sütüm gelmiyor? Anne sütü zaten kendiliğinden gelen bir şey değildir ki? Eğer “sütüm gelmiyor” diyenlerdenseniz size şunu söyleyelim: Sütünüzün gelmesi için bebeğin emmesi gerekir! Eğer “bebeğim meme emmiyor” diyorsanız bebeğin memeyi tutuş şeklini mutlaka gözden geçirin.

2. Sütüm yetmiyor, ne yapmalıyım?

Yeni anne olan taze annişlerin kafalarına bu kanıyı sokanlar kimler bilmiyoruz ama genelde kayınvalideler ve komşu teyzeler olduğu yönünde duyumlarımız var. Bebeğe bakıp “ayy, bu bebek neden bu kadar zayıf? Senin sütün mü yetmiyor bebeğe acaba? Aç bu çocuk, aç. Ayrıca senin memelerin neden büyümedi ki? Kesin sütün az, kesin!” diyen birine kulak asmayın sevgili taze anneler. Zaten bebeğinizle ilgili en ufak şeyden kaygılanıyorsunuz, bir de teyzelerin dediklerini sorun yapmayın kendinize.

“Sütüm yetmiyor galiba” demeden önce bebeğinizin kapasitesine bakın. Yeni doğmuş bir bebeğin midesinin bir vişne tanesi kadar olduğunu unutmayın. Bir bebek 1.ayını geride bıraktıysa, o mide en fazla ceviz büyüklüğünde olmuştur. O kadarcık mideye ne kadar süt girebilir ki? Bu kadarcık midesi olan bir bebekten kana kana süt içmesini beklemek çok yanlış bir kere!

Sütün yetersizliği şöyle anlaşılır.

A) Bebeğiniz beklediğiniz şekilde kilo almıyorsa (Ki buna da siz karar veremezsiniz, doktorunuz söyleyecektir)

B) bezini günde 4-5 defadan az ıslatıyorsa.

Annenin memesinin büyüklüğü ile ürettiği süt miktarının doğrudan bir bağı olmadığını asla unutmayın, e mi güzen annişler! <3

3. Sütüm beyaz değil!

Doğumdan hemen sonra memeden gelen sıvı zaten sarımtırak bir renkte olur ve bu sıvıya kolostrum deniyor. Bunu hep söylüyoruz ama bir daha söyleyelim; Kolostrum bebeğin ilk besini olarak eşi bulunmaz bir kıymete sahip!

Sütün rengi ilerleyen günlerde beyazlaşır. Bebek büyüdükçe anne sütünün içeriği, bebeğin ihtiyaçlarıyla birlikte değişeceğinden renginde de değişiklik görülebilir.

Ayrıca memede bekleyen süt ekşiyip bozulmaz da. Memedeki anne sütü ekşir mi hiç yahu? Kim uyduruyor bunları?

4. Emzirdikten sonra bebeğime 1 çay kaşığı su veriyorum.

SAKIN!

Henüz 6 ayını doldurmamış bir bebeğe kesinlikle anne sütünden başka bir şey vermeyin. Bir çay kaşığı bize çok küçük bir miktar olarak gözükse de yeni doğmuş bebekler için çok ama çok fazla. Eğer bebeğe 1 çay kaşığı su verirseniz  bebeğe tokluk hissi verirsiniz, böylece anne sütünden yeterince faydalanmasının önüne geçersiniz. Yapmayın bunu.

Kayınvalidenizin kocanız bebekken ona bunu yapması ya da komşu teyzenizin dahiyane (!) fikirleri bu hareketi doğrulamaz. Hatta ve hatta, kendi anneniz size henüz 3 aylıkken kaşık kaşık süt içirmiş olması, sizin de hala hayatta olmanız anne sütünden harika bir şekilde yararlandığınızı göstermez.

5. 6 aydan sonra bebek memeden kesilebilir.

Böyle de yanlış bir kanı var. Galiba “ilk 6 ay sadece anne sütü” sözü yanlış anlaşılıyor. Bu cümlenin anlamı bebeğinizi ilk 6 ay emzirin, sonra sütten kesin demek değil! Bakın altını çiziyoruz, bebeğinizi ilk 6 ay sadece anne sütü ile besleyin. İlerleyen aylarda da yavaş yavaş katı gıdalara geçersiniz.  Ancak bunlar, büyük büyük yazalık:  EK GIDALARDIR. Yani ek gıda verdiğiniz sürede de bebeğinizi emzirin. Emzirin ki anne sütünün mucizevi faydalarından yararlanmaya devam edin.