Değerli anne adayları ve anneler, belki çocuğunuzu kucağınıza almak üzeresiniz, belki de bu çok güzel hayata başladınız bile. Eğer çalışma hayatına dönecekseniz, ve bebeğinizi emanet edebileceğiniz bir babaanne & anneanne destek mekanizması yok ise büyük ihtimalle gündüzlü veya yatılı bakıcı arayacaksınız.
Ben her bakıcı alışımda 20 kişiyle görüşme yaptım. Farklı ajansları, özel bir defter tutarak (!) yönetmeye çalıştım ve her bir bakıcı adayıyla görüşmemi not ederek takip ettim. Uzun, kısa liste uygulamaları yaptım, kısa listedekilere referans kontrol yaptım. O referansları sosyal medyada, linkedinde aradım. Kendilerine bu kişi siz misiniz diye yazdım. Bir referanstan emin olamadım, kocasının ofisini aradım, bu kişinin çocuk baktığı aile siz misiniz dedim. Açıkçası bir İK’cı olarak edindiğim kaslarımın bir kısmını bu iş için kullanmaya çalıştım.
Şimdi de bu bahsettiğim mülakat sürecinde kullandığım işe alım başvuru formundaki sorularımı 🙂 hepinizle paylaşmak istiyorum. Umarım faydalı olur.
- Kaç yaşındasınız, genel olarak nerede büyüdünüz, hangi okuldan mezun oldunuz? Aile yapınız nasıl?
- Kaç senedir çocuk bakıyorsunuz, tarihsel olarak yaşları ve ne zaman başlayıp ne zaman bıraktığınızı paylaşır mısınız?
- Her birinden neden ayrıldınız? Sizin mi evin mi seçimiydi? (Çıkış nedenlerini çok iyi not alın, referansın söylediği ile farklı bir durum olursa mutlaka o adayı eleyin veya konuyu çok iyi inceleyin. Kişinin kendisinin ayrılması kötü bir şey değil sadece sorgulamalısınız. Malesef bakıcısına çok kötü davranan evler de var.)
- Sigara kullanıyor musunuz, herhangi bir sağlık sorununuz var mı? Bulaşıcı olduğunu düşündüğünüz bir sağlık sorununuz var mı? (Sigara kullanan hiçbir bakıcıyı, az içiyorum dese de evden sokmayın.)
- Bakmakla yükümlü olduğunuz bir yakınınız var mı?
- Araba kullanmayı biliyor musunuz? Acil bir durum olsa kullanabilir misiniz?
- Bir tatile gitsek bizimle beraber gelmeye engel bir durumunuz var mı? (Bazı bakıcıların eşleri izin vermiyor yada kendileri gelmiyor. Bu kötü bir şey değil, sadece bilmek önemli.)
- Evde kamera olacak, bunun sizin için bir sakıncası var mı? (Bazı bakıcılar tesettürlü oluyor ama bunu sorun etmeden yine aynı şekilde kameraya uygunluk verebiliyorlar. Sadece konuşmuş olalım.)
- Yemek yapmayı biliyor musunuz, örneğin hangi yemekleri yapabiliyorsunuz? (Çocuğun yemeğini mutlaka yapabilmesi gerek.)
- Çocuk bakımı yanında ev hizmeti de yapmanız ve ütü yapmanız gerekecek, bunun sizin için bir sakıncası var mı? (Evimize bakıcı alıyoruz, yardımcı değil. Ancak evin genel düzeni, basit temizlikleri yapması gerekiyor. Bu dengeyi kurabilecek bir bakıcıyı almanızı öneririm.)
- Size dönem dönem geribildirim vereceğim, beraber daha iyi çalışma şartları yakalamaya çalışacağız. Bu sizin için uygun mu? (Ne söylersek alınan bir bakıcı ile çalışmak istemezsiniz.)
- Çocuğun ateşi çıktı diyelim, ne yaparsınız? (Benim görüşmelerimde kolonya sürerim diyen vardı.)
Eve gelince kişi elini yıkıyor mu, oturup kalkması, konuşması nasıl mutlaka emin olmalısınız.
Bazı bakıcılar çocukla gelir gelmez iletişim kuruyor bu da ek bir nokta olarak değerlendirilmeli.
Bu yukardaki sorulara ek olarak, şu testleri yaptırmalısınız: HBsAg, Anti HCV, Anti HBs, Anti HIV, VDRL-RPR ve akciğer grafisi. (Bunları bir doktor arkadaşımdan aldım.)
Aynı zamanda bakıcı adayının tırnak ve el bakımına dikkat etmelisiniz. Geliri ne olursa olsun temiz ve yerinde giyinmiş olmak da bence önemli bir gösterge.
Telefon kullanımının kısıtlı olacağını baştan söyleyin. Neden bilmiyorum, bakıcıların elinde pıt pıt telefonlar var hep.
Bakıcı aldığınızda da unutmayın, o kişi bebeğinize bakıyor. Onun da duyguları, motivasyon noktaları ve ihtiyaçları var. Dengeyi kurarak, aynı bir ekip üyesini yönetir gibi bakıcınızı da yönetmelisiniz. Belki bunun için de ayrı bir yazı yazarım.
Umarım bu bilgiler sizlere yardımcı olacaktır. Bu yolculukta bol şans ve mutluluk diliyorum. Sağlıkla kalın.
