Hamilelikte Nasıl Beslendim

Hamilelik sürecinde çok önemsenen konulardan biri de beslenme. Bebeğin gelişimi ve anne sağlığı için, gün içinde tüketilen besinlerin dengesi, besin değeri ve niteliğinin oldukça öenmli olduğu hemen hemen her kaynaktan duyulur. Her insanın alışkanlıkları, beden kitle indeksi, vücut tipi, hayat tarzı ve dolayıysıyla beslenme düzeni farklı. Fakat hamilelik sürecinde genel geçer bazı beslenme kurallarını ortak noktada birleştirebiliyoruz. Kişi çok kilolu, çok zayıf, ya da diyabetli bir hamile değilse diyetisyen “gereksinimi” hissetmeden, dengeli ve sağlıklı beslenme düzenini kendi kendine oturtabilir, örnek menülerle bu konuda bilinçlenebilir.

Hamilelikte çok ya da az kilo alımı istenilen bir şey değil. Fazla kilo alımı normal doğumu zorlaştırdığı gibi, gebelik şekerine de dolaylı olarak sebep olabilmekte. Gebelik şekerinin çok ciddiye alınması gereken bir konu olduğunu bilerek, kilo problemi yaşamıyor olsak bile yüksek şeker riskini azaltmak için karbonhidrat yoğunluğuna dikkat etmek gerekli. Gebelik şekeri çıkan kişilerin ise mutlaka bir uzman eşliğinde beslenme programı oluşturması öneriliyor.

Ben kendi hamileliğimde toplam 14 kilo aldım. Kızım Göksu tam 40.haftada 3450gr olarak doğdu. Doğumdan 21 gün sonra aldığım kiloların neredeyse hepsi (12.5 kilosu) kendi kendine gitmişti. Bunu çok sağlıklı beslenerek geçirdiğim hamilelik sürecime bağlıyorum. Uzman görüşü gerektirmeyen bir hamilelik yaşayan kişilere örnek olabileceğini düşünerek kendi beslenme düzenimden bahsedeceğim.

Benim hamileliğimin ilk haftaları önceki yaşadığım düşüklerin etkisiyle çok stresli geçtiği için, o dönemde beslenmeme pek odaklanamadım. Taa ki 13. haftada çalıştığım şirketin yaptırdığı check up kapsamında bir diyetisyenle görüşene kadar. Diyetisyen benim 13+4 günlük hamile olduğumu ve 3.5kg aldığımı öğrenince güzel bir fırça yedim 🙂 Çünkü o haftaya kadar neredeyse kilo almam beklenmiyormuş. Mide bulantılarım olduğu zamanlarda devamlı tost galeta poğaça gibi basit karbonhidratlarla midemi bastırmaya çalışmıştım, başardım da aslında, hiç kusmadan atlattım o mide bulantılarını. Ama bana fazladan ve sağlıksız 2.5kiloya mal oldu.

O günden sonra dikkat etmeye başladım yediklerime. Yaptırdığım Harmony testin sonucu normal geldikten sonra stresim biraz azalmış ve kendimle ilgilenmeye başlamıştım yavaş yavaş.
Kendi programımın kısaca özetini geçecek olursam:
Günde;

  • En az 1 yumurta,
  • En az 1 kibrit kutusu peynir
  • 1 yk pekmez (katkısız ev yapımı)
  • 2 yk yoğurt (ayran/cacık)
  • 1 kutu süt (şişkinlik yapmaması için laktozsuz olanından)
  • 1 meyve (bağırsak problemi yaratmadığı sürece, potasyum kapasitesi sebebiyle muz)
  • Protein (demir desteği)
  • Sebze
  • 2-3 ceviz
  • 3-4 dilim ekmek (ya da karşılığı kadar pilav)(kepek ekmeği değil, tahıllı)
  • 1 şişe mineral suyu
  • En az 3lt su!!
  • 1 bardak açık çay (içilmese daha iyi tabii. kahve kola alkol yasak)

 

 Haftada;

  • En az 1 defa kuru baklagil
  • 2 defa balık (sezonu değilse omega-3 desteği)
  • 4-5 gün yavaş tempoda 3km yürüyüş

jj

 

Günlük yemem gerekenler listesini sıraya dizip yediğimde zaten tüm gün dolmuş oluyordu. Sabah yumurta, peynir, pekmez. Ara öğünlerde süt, meyve, ceviz. Ana öğünlerde ise sebze&yoğurt ya da et/tavuk/balık & bulgur pilavı & salata  yediğim zaman liste tamamlanıyordu. (Salatayı dışarda yemiyordum)

Bazı püf noktalar ve kendimce geliştirdiğim bazı düzenlemeler oldu tabii:

-Mesela, belli bir dönemden sonra günlük yemem gereken şeylerden kısmayıp sadece öğünlerin ağırlıklarıyla oynadım. Yani akşamları tam bir ana öğün yapmak bana gece yatarken rahatsızlık verdiği için, öğle yemeğine daha çok şey sığdırıp, akşamı hafif geçirdim (ara öğünden hallice) :).

-Gebelik şekerim çıkmasın diye rafine şeker tüketmemeye çalıştım. Paketli gıdalar tüketmemeye çalıştım. Meyveyi sütle ya da yoğurtla tüketerek meyve şekerini dengelemeye çalıştım.

-Etli yemeklerle ayran içmeye bayılırım, ama etin içindeki demir emilimini azalttığını öğrendiğimden beri bu kombinasyondan vazgeçmeye çalışıyorum. Demir önemli! 🙂  Aynı şekilde demir ilacı takviyesine başladıktan sonra süt/yoğurt tüketimime dikkat ettim, ilaçtan 2 saat önce ve sonra tüketmedim.

-2-3 saatte bir kan şekerim düşmesin diye bir şeyler yedim. Yani kilo koruma dönemindekinden çok da farklı geçmedi bu süreç. Ara öğünler yine kurtarıcı oldu 🙂

-Ciğer, sakatat, tarçın, yeşil çay, bitki çayları, çörek otu, ton balığı, asitli içecekler, kabuklu balıklar gibi şeyleri yemedim. Bu bir çok kaynakta “hamilelikte tüketilmemesi gereken besinler” başlığı altında bulunan şeyler zaten.

-Asla kilo vermeye yönelik bir girişimde bulunmadım.

-Arada sıırada nadiren kaçamaklar yaptım ama genel akışı bozmadım, ya da telafi etmek için ertesi gün yediklerimden kısmadım.

Ben bu düzeni oturttum ve 14. haftadan beri çok dışına çıkmadım. Kilom da o zamandan sonra normal bir şekilde ilerledi, ne eksik ne fazla. 40. Haftayı doldurduğum gün, 15 Aralık k2015’te bebeğim Göksu sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi. Hemen emzirdim, sütüm yeterince vardı ve anne sütünün sayesinde, kış olmasına rağmen yeni doğan sarılığı geçirmedi. Bunların hepsinin altında sağlıklı dengeli düzenli beslenmenin yattığına inanıyorum.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir