17 Kasım Dünya Prematüre Farkındalık Günü

Farkedelim, farkettirelim

Prof. Dr. Nilgün Kültürsay

Her anne karnında dokuz ay besleyip büyüttüğü bebeği doğum sonrasında kucağına alıp öpüp koklamayı hayal eder. Prematüre yani erken doğum yapan annelerin bebekleri ise çoğu kez annesine bile gösterilemeden hemen yoğun tedavi ve müdahaleler geçireceği yoğun bakım ünitelerine alınır. Annesi yavrusuna ne olduğunu anlayamadan bir boşluk duygusu ile başbaşa kalıverir doğumhanede.  Annelerin dokunmaya kıyamadığı bebeklerine serumlar takılır, boğazlarına hortumlar takılarak akciğerlerini geliştirici tedaviler uygulanır. Isıtılmak için konuldukları küvözde anne teninden , anne kokusundan uzak, yabancı bir ortamda kalır bu bebecikler.  Duydukları sesler anne karnında duyduklarından çok farklı, anne karnında sürekli duydukları sesleri özlüyorlar. Anne memesine konulup emzirilmek çoğu zaman ilk günlerde hiç mümkün değil. Tedavi bebek ne kadar erken doğarsa o kadar uzuyor, anne babanın hasreti ve korkuları da öyle.

Bebeklerine sağlıkla kavuşmak en büyük dilekleri iken bir sakatlık ihtimali haberi almak da o kadar korkutuyor onları.  Her an bir enfeksiyon araya girebilir, beklenen veya beklenmeyen bir komplikasyon ve sakatlık ortaya çıkabilir çünkü.

Bazı prematüreler de doğdukları  yerde bulamayıp küvöz ve deneyimli sağlık ekibi arama telaşı ile yollara düşüyor mecburen.

İlk günden itibaren bebekleri anneleri ile beraber tutabilmek, ayrılık acılarını azaltabilmek için son yıllarda kanguru anne bakımı yapılarak hiç değilse günün belli saatlerinde biraraya getirilen anne ve bebeğin mutluluğuna şahit olmalısınız.  Bebeğin de annenin de yüzünde gülücükler açıyor.  Bebek anne karnında dinlediği kalp seslerinin ritmini, annesinin kokusunu hemen tanıyor çünkü.

Yenidoğan yoğun bakımda prematüre ve hasta bebeklere bakan hemşire ve doktorları en mutlu eden şey ise bir bebeği sağlıkla annesine, ailesine kavuşturabilmek. Taburculuk günleri ünitede adeta bir bayram oluyor.  Kutsal emanetlerini kontrola gelmek şartıyla eve yollarken hemşirelerde ve doktorlarda bir sevinç, bir heyecan!!

Kendi çocuğunu evinde bırakıp hasta bebekler için uykusuz ayakta nöbet tutan hemşireleri, gerekirse gece yarısı bebek için müdahaleler yapıp sonucunu gözlemek için saatlerce hastanede bekleyen, birkaç saatlik uykuyla ertesi gün koşarak bebeğin başına gelen doktorları o minicik bebeğin artık emebildiğini, beslenebildiğini, kuvözden çıkıp artık beşiğinde uyumak üzere evine gidebilecek olgunluğa geldiğini görmek çok mutlu ediyor. Onlar için önemli olan bu minicik bebeğin yaşama tutunmasına yardımcı olabilmenin yarattığı huzur ve sevinç.

Biliyorlar ki bu bebek bir gün 1.80 boyunda koca bir delikanlı olarak belki kapılarını çalıp teşekkür edecek. Etmese de olur, belki üniversite diplomasını gururla kaldırırken ona o günleri anlatan annesinin  sesi kulağında  çınlayacak. Belki kendisi de doktor, hemşire olup başka hastalara yardımcı olacak.  Büyük bir bilim adamı, iyi bir anne, iyi bir insan olacak.

Prematüre bebeklerimiz en iyi şekilde bakım almayı hakediyorlar. Onlara en iyi bakımı verecek hemşire ve hekim sayısı henüz ülkemizde yeterli olmasa da bu açığın kapatılması için tüm yenidoğan sağlığı ekipleri canla başla çalışıyor. Prematüre bebeklerin avukatlığını da yapıyorlar, onların haklarını  savunuyor. Daha iyi bakılacakları üniteler, daha iyi teknolojik imkanlar, 24 saat eksiksiz gözlem ve bakımlarını sağlayacak yetişmiş doktor ve hemşire talep ediyorlar. Ama şimdi artık aileler de yanımızda.  Büyüyen bebeklerimiz de..

17 Kasım Prematüre Farkındalık Günü her yıl biraz daha fazla tanıtıyor bu bebekleri. Bu bebeklerin yaşadıkları sıkıntıları, ailelerin karşılaştığı ciddi sorunları toplum yavaş yavaş kavrıyor.

Bu yıl geçen yılki gibi Boğaz Köprümüz ve İzmir Saat Kulemiz mor ışıklandırılıyor. Ailelerimizle randevumuz var orada buluşacağız. Bu bebekler için daha iyi imkanlar isteyeceğiz.

Prematüre doğsalar da yalnız olmadıklarını haykıracağız.

Biz doktorları, hemşireleri, tüm yoğun bakım çalışanları hepimiz, prematüre aileleri ile birlikte prematüreler için çarpan kalbimizle orada olacağız. Sizleri de bekleriz.